17 Aralık 2010’da Tunus’ta seyyar satıcılık yapan Muhammet Bouazizi’nin tezgâhının zabıta tarafından kaldırılması sonucunda intihar etmesiyle başlayan ve kısa süre içerisinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yayılan bir toplumsal protesto ve isyan hareketleri Arap Baharı Olayları olarak isimlen-dirilmektedir. Toplumsal, ekonomik ve siyasi birçok alanda talepleri karşılanmayan bölge insanlarının otoriter yönetimlere karşı başlattığı protestolar, önceleri barışçıl şekilde başlamış fakat çeşitli terör örgüt-leri, iç ve dış müdahaleler ile şiddet olaylarına dönüşmüştür. Bu çalışmada “Arap Baharı süreci sonrası Libya’da yaşanan iç savaşın sadece iç etkenlerden kaynaklanmadığı, aynı zamanda Libya ve bölge ile ilgilenen ‘yerel, bölgesel ve küresel’ güçlerin dahil olduğu uluslararası güç mücadelesi ile ortaya çıktığı öne sürülmektedir.
On December 17, 2010, a social protest and rebellion movements that began with the suicide of Muhammad Bouazizi, a traveler in Tunisia, as a result of the abolition of the mosque by the Zabita and spread within a short time to the countries of the Middle East and North Africa, are called the Arab Spring Events. The protests initiated by the people of the region who did not meet the demands in many social, economic and political areas against authority governments began first peacefully, but various terrorist organizations, internal and external interventions and violent events have become violent. The study suggests that the civil war in Libya after the Arab Spring process is not only derived from internal factors, but also from the international power struggle involving ‘local, regional and global’ forces concerned with Libya and the region.
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|