Türkiye’de Ticaret Kanunları 160 yıllık bir geçmişe sahiptir. İlk kanun 1850 yılında kabul edilmiştir. Bu yasa, 1807 yılında Napolyon zamanında yürürlüğe giren Code Commerce’in birinci ve üçüncü kitaplarının tercüme edilmesinden oluşuyordu. XIX. Yüzyılda Osmanlı’da ticarette şeriat hükümleri geçerli olduğu için fazla uygulama olanağı bulunamayan bu yasal düzenleme, ilk anonim şirketlerin kurulmasında etkin olmuştur. 1926 Yılında yürürlüğe giren Kanun-ı Ticaret, Cumhuriyet devrimlerinin ilk yasal düzenlemelerinden birisidir. Çağdaş sosyal yapıyı oluşturan Türk Medeni Kanunundan sonra yayınlandığı için uygulama olanağı bulmuştur. Üç muhasebe defteri benimsendiği görülmektedir. Bunlar günlük defter, envanter defteri ve ticari yazışmaların kopya edildiği kopya defteridir. Türkiye’de çağdaş muhasebe anlayışının uygulanmasına da öncülük eden bu yasa, 1957 yılında günün koşullarına göre yenilenmiştir. Kopya defteri zorunlu olmaktan çıkarılmış, büyük defter zorunlu defter olarak, günlük deftere ve envanter defterine eklenmiştir. 1850, 1926 ve 1957 yasaları büyük ölçüde Code de Commerce’in etkisi altında düzenlenmiş yasalardır. Son Türk Ticaret Kanunu, 2011 yılının başında yayınlanmış olup, 2012 yılının ortalarında yürürlüğe girecektir. Bu yasal düzenlemenin muhasebe ile ilgili hükümleri iki önemli çağdaş gelişimin etkisi altında düzenlenmiştir. Bunlardan birisi görüntü araçlı belge düzenlemede olduğu gibi teknolojik gelişmelerdir. Öteki de ekonomik globalleşmedir. Bu gelişmenin etkisi, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS)’na uygun olarak hazırlanan Türkiye Muhasebe Standartları (TMS)’nın muhasebeye egemen duruma gelmesidir. Bu amaçla Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’na geniş yetkiler tanındığı gözlenmektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|