Devletin, siyasi otoritenin aldığı kararları etkilemeye yönelik tutum ve faaliyetler olarak tanımlanan siyasal katılım, hem iktidarı yönlendirebilmek hem de iktidara meşruiyet kazandırmak ve varlığını devam ettirebilmek için önemli bir araçtır. Siyasal katılım, vatandaşların siyasi iktidarı belirlemede kullandıkları oylardan, üye oldukları gazete, dergi, parti, sendika ve sivil toplum kuruluşlarına kadar pek çok şekilde gerçekleşebilmektedir. Siyasal katılım içerisinde siyasal otoriteye yön verebilecek nüfus, halk olarak nitelendirilirken bu halkın içerisinde kimlerin yer alıp siyasal katılımı gerçekleştireceği, dönemden döneme ve toplumdan topluma değişiklik göstermiştir. Bilhassa kadınlar, antik çağlardan itibaren belirli nedenlerle siyasal alana dâhil edilmemiştir. Bun anlamda kadınların siyasal alana katılımı için siyasal hak mücadelesi, 18. yüzyılda kendini göstermeye başlamıştır. Türkiye'de kadınların siyasal katılım mücadelesi ise dünyadaki kadınların siyasal hak mücadelesine paralel olarak gelişmiştir. İlk olarak Tanzimat döneminde kendini gösteren kadın hareketleri, Meşrutiyet döneminde ivme kazanmıştır. Bu dönemde kadın hareketleri, derneklerin kurulması, gazete ve dergilerde kadınların eğitim hakları ve toplumsal hayata katılımları ile ilgili yazıların yayınlanması ile kendini gösterirken, Cumhuriyet döneminde kadınların siyasal hakları ve siyasal alana katılımları ile ilgili konular ön plana çıkmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların siyasal alana katılma ve siyasal haklarını elde etme çabaları, günümüz Türkiyesinde kadınların hem siyasal hem de sosyal haklarının temelini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Türk kadınının siyasal haklarını kazandığı dönemin başlangıç noktası olarak, Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların siyasal haklar talep etmek üzere kurdukları Türk Kadınlar Birliği üzerinden kadınların siyasal katılımını incelemektir.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|