1877-1878 Osmanlı Rus Harbi neticesinde imzalanan Berlin Antlaşması ile özerk statüye sahip olan Bulgaristan, bu antlaşmadan önce imzalanan, fakat feshedilen Ayestefanos Antlaşması’nda kendisine verilmiş olan topraklara sahip olmak ve ‘‘Büyük Bulgaristan’’ idealini gerçekleştirmek arzusundaydı. 1885 senesinde ‘‘Şarkî Rumeli’’nin, Osmanlı Devleti’nin kabullenmek zorunda kaldığı bir oldu bitti ile elde edilmesi ‘‘Büyük Bulgaristan’’ ın inşası yolunda Bulgar ileri gelenlerine ve hükümetine daha kararlı adım atabilecekleri yönünde güven verdi. Bu durum ilerleyen senelerde, ‘‘Büyük Bulgaristan’’ ın teşkili konusundaki ikinci önemli adımı teşkil eden ‘‘Makedonya’’nın elde edilmesi için komite ve çeteler yoluyla silahlı eylemlerin yapılacağı süreci başlattı. Silahlı mücadelenin başat rol oynadığı ve kanlı terör eylemlerinin gerçekleştirildiği bu süreçte en önemli gelişme, 1893’te Selanik’te İç Makedonya Edirne-Trakya Devrimci Örgütü (VMORO) ’nün ve 1895’te Sofya’da Yüksek Makedonya Edirne-Trakya Komitesi (VMOK)’nin kurulması oldu. Bu iki komiteden VMORO, hukuki ve idari olarak Osmanlı Devleti’nin yönetimi altında bulunan Vilâyât-ı Selâse’de (Kosova, Manastır, Selanik vilayetleri) yahut daha iyi bilinen tabiriyle Makedonya’da, VMOK ise özerk statüdeki Bulgaristan Emareti genelinde faaliyet gösterdi. ‘‘Makedonya Meselesi’’ ile ilgili olarak gerçekleştirilen akademik çalışmalarda bu iki komitenin teşkilatlanma çalışmalarına ve gerçekleştirdiği eylemlere dair önemli bilgiler bulunmaktadır. Fakat, kuzeydoğu Bulgaristan’daki Rusçuk, Silistre, Varna gibi önemli şehirlerde bu komitelerin nasıl örgütlendikleri, hangi alt şubelere ayrıldıkları, ‘‘Makedonya Meselesi’’ kapsamında Bulgar halkı, komitecileri, hükümeti nezdinde yürütülen mücadelede nasıl bir yere sahip bulundukları gibi hususlar hakkında bu çalışmalarda yeterli düzeyde bilgi yer almamaktadır. Hatta literatürdeki çalışmaların geneli dikkate alındığında, kuzeydoğu Bulgaristan şehirlerindeki komite örgütlenmelerinin, araştırmacıların dikkatini hemen hiç çekmediğini belirtmek gerekmektedir. Bu çalışmada yer verilen bu arka plandan hareketle, canlı bir basın-yayın hayatına ve ticari hareketliliğe sahip olup, haberleşme ve ulaşım imkanları açısından da önemli bir merkez durumunda bulunan Varna’da, hangi isimlerdeki Bulgar-Makedon komitelerinin kurulduğu, önderlerini kimlerin teşkil ettiği, ne tür faaliyetler yürüttükleri gibi hususlar irdelenmiştir.
Bulgaria, which was autonomous by the Treaty of Berlin signed as a result of the 1877-1878 Ottoman Russian War, wanted to possess the territories granted to it by the Treaty of Ayestefanos, which was signed before the Treaty, but terminated, and to realize the ideal of "Great Bulgaria". In 1885 the achievement of the "Sarkî Rumeli" was one that the Ottoman State had to accept, and it gave the "Great Bulgaria" confidence that the Bulgarian advanced and the government could take a more determined step on the way of the construction. In the years ahead, this has started the process of armed actions through committees and gangs to
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|