Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 79
 İndirme 30
GÜNÜMÜZ KIRGIZİSTAN’INDA YOKSULLUKLA MÜCADELEDE İSLAMİ KURULUŞLARIN ROLÜ (BİŞKEK ÖRNEĞİ)
2010
Dergi:  
Toplum Bilimleri Dergisi
Yazar:  
Özet:

Bu araştrma yeni işlevselcilik çerçevesinde ele alınmıştr. Yeni işlevselci olarak bilinen Niklas Luhmann’a göre toplumsal sistemler, “bir çevreden ayrı olarak…. birtakım insanların eylemlerinin anlamlı ve birbirine bağlı olduğu her yerde” mevcutur. Böylece, bireyler arasında herhangi bir etkileşimin olduğu her yerde toplumsal sistem ortaya çıkar. Luhmann’a göre, üç tp toplumsal sistem vardır: etkileşim sistemleri (insanların yüz yüze etkileşimleri), örgüt sistemleri (üyeliğin belirli şartlarla bağlantlı olduğu), ve büyük toplulukları ilgilendiren sistemler (her şeyi kapsayan toplumsal sistem, tüm toplumlar) (Wallace ve Wolf, 2004: 72). Luhmann’a göre, Parsons’un kuramında eksik olan, kendine atf ve karmaşıklık kavramlarıdır. Kendine atf, sistemlerin yeterli şekilde işlev görmeleri için şartr. Bu, sistemin kendisini gözlemleyebildiği, kendi üzerinde ve ne yaptğı üzerinde düşünebildiği ve bunun sonucu olarak da kararlar verebildiği demektr. Bu sistemler (kendine atf yapabilen) “kendi kimliklerini nitelendirme” kabiliyetne sahiptr. Kendilerinin ne oldukları ve ne olmadıkları ile ilgili sınırlar koyarak kendilerini tanımlayabilirler; başka bir ifade ile, sistemin “yapısal özerkliği” vardır. Kendine atf yapma politka, bilim, ekonomi, aile, eğitm ve hukuk gibi bütün alt sistemlerde geçerlidir (Wallace ve Wolf, 2004: 72-73). İslami kuruluşlar bu çerçevede, kendine atf yapabilen, kendilerinin ne olduklarına ve ne olmadıklarına, işlevlerinin ve amaçlarının ne olduğuna dair sınır çizebilen ve aynı zamanda karar verebilen alt sistem şeklinde ele alınmıştr. Ayrıca, İslami kuruluşlar Kırgız toplumu içinde ‘biçim ve anlam kazanan farklılaşmış bir sosyal sistem’ (Beyer, 2008: 323) olarak kabul edilmiştr Bununla birlikte, Luhmann, toplumsal sistemlerin başlıca işinin karmaşıklı- ğı azaltmak olduğunu iddia eder. Ve bu derece aykırı bir dünyanın temel sorunlarının din veya modern toplumda sanat, sevgi, mutlak güç ve para kazanmak gibi, dinin bazı işlevsel eş değerleri tarafndan çözülebileceğini yada daha ufak sorunlar haline dönüştürülebileceğini savunur (Wallace ve Wolf, 2004: 74). Bu bağlamda, İslami kuruluşlar, Kırgızistan’ın geçiş döneminde keskin bir biçimde ortaya çıkan hem maddi, hem manevi yoksulluk sorunlarıyla mücadele eden alt sistem olarak kabul edilmiştr. Bugün Kırgızistan kendi tarihinin en derin, zor ve karmaşık evresini ya- şamaktadır. 1990’larda başlayan sosyo-politk gelişmeler toplum ve devletn tüm alanlarında ciddi düzenleme ve değişimler getrmiş ve bu değişimler din alanını da kapsamıştr. 1991’de “İnanç ve dini kuruluşların özgürlüğü” kanunu kabul edilerek vatandaşların dini ve hukuki hakları uluslararası-hukuk normlarına uygun hale getrilmiştr. Bu düzenlemeyle birlikte kısa zaman öncesine kadar devletn dine karşı “halk uyuşturucusu” anlayışı dinin tarihi-kültürel bir fenomen olduğu gerçeğini kabul etmiştr. Son yıllarda insanların dine olan ilgisi ve ihtyacı son derece artğı gözlemlenmektedir. Kırgızistan’ın dini durumunun sosyolojik analizi sonucuna göre halkın %80’nin müslüman olduğu ortaya çıkmıştr (Maltabarov, 2005: 51). Ülkede 1991’de 39 cami mevcut iken 2004 yılına gelindiğinde cami ve mescitlerin toplam sayısının 2229’a ulaştğı görülmektedir (Seytalieva, 2004: 79). Bu durumun doğal sonucu olarak toplumun ihtyaçları doğrultusunda dini kuruluşların çalışma alanlarının da ciddi anlamda genişlediğine şahit olunmaktadır. Dini kuruluşlar ibadet pratkleri haricinde aktf olarak AİDS, uyuşturucu bağımlılığı, aile planlaması, toplum istkrarına bir tehdit olarak dini ekstremizm gibi önemli sosyal sorunların çözümünde devlet kurumlarıyla birlikte mücadele etmektedir (Mamayusupov, 2004: 404). Bununla birlikte, yoksulluk ile mücadelede İslami kuruluşlar sistematk ve kendilerine has yöntemleriyle çaba gösterdikleri görülmektedir. Ancak, bilim dünyasında çeşitli sosyal sorunların, özellikle yoksulluk gibi önemli sorun ile mücadelede İslami kuruluşların rolüne dikkat çekilmemektedir. Söz konusu kuruluşların sistemi, çalışma yöntemi ve uyguladığı faaliyetleri ve sonuçları hakkında bilimsel kompleksli, disiplinlerarası tez ve monografk çalışmalar, bilimsel-pratk ve metodik yazınlar, öneriler mevcut değildir. Oysa alanda bu tür çalışma ve önerilere ihtyacın olduğu açıkça gözlemlenmektedir.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler




Toplum Bilimleri Dergisi

Alan :   Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.364
Atıf : 3.447
Toplum Bilimleri Dergisi