Osmanlı Devleti’nin son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminin sosyokültürel gerçeklerinin yansıtan ve “milli şair” olarak bilinen Mehmet Akif Ersoy, Türkiye’nin edebiyat alanında en önde gelen isimlerinden biridir. Edebiyattaki eşsiz konumuna rağmen, uluslararası akademik camiada hakkında bilinenler yetersizdir. 20. yüzyılın ilk yıllarında toplumdaki yozlaşmaya şahit olan Akif, vatandaşların bilincini dahili ve harici düşmanlara karşı uyanık tutma mücadelesi verirken İttihad-ı İslama ve toplumdaki cehaleti ortadan kaldırmaya dikkat çeker. Hayatı ve eserleri incelendiğinde, “milli ya da millyetçi” olarak bilinen şairin, millyetçilik anlayışının, geniş yelpazeli milliyetçilik tanımlarından biraz farklı olduğu görülmektedir. Temelde milliyetçilik için üç farklı yaklaşımdan söz edilebilir; birincisi etnik kökeni temel alan primordializm; ikincisi milliyet ve milliyetçilik kavramlarının son iki yüz yılda ortaya çıkmış olduğunu ileri süren modernist görüş; üçüncüsü ise ulusların modernliğini reddeden ve geçmişe yönelik efsanelerin, sembollerin ve törelerin günümüz uluslarını derinden etkilediğini öne süren etnik sembolizmdir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, “milli şair” olarak Mehmet Akif’in milliyetçiliği hangi kategoride değerlendirilebilir? Asıl üzerinde durduğu nokta etnik kimlik mi, milliyetçiliğin modernliği mi, etnik sembolizm mi? Bu çalışmanın amacı bazı eserlerinden yola çıkarak, Mehmet Akif Ersoy’un milletçiliğini tartışmak ve bu bağlamda şairin, daha çok kan bağı, vatan toprağı, miras ve kültür gibi öğeleri ön planda tutan çeşitli milliyet tanımları arasındaki yerini saptamaya çalışmaktır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|