İnsanoğlu yeni şeyleri öğrenmeye meraklıdır. Bir çocuk için hem ana dili hem de yabancı bir dil yenidir. Çocuk ana dilini aile çevresi içinde öğrenirken yabancı dili ise daha çok kurslarda öğrenir. Bu öğrenme sözcük düzeyinde başlar, diğer dil kurallarıyla devam eder. Öğrenilen yeni kelimeler kişinin söz varlığını geliştirir. Bu da o kişinin başkalarıyla sağlıklı bir iletişim kurmasına yardımcı olur. Çünkü iletişimde en önemli unsur anlamlı mesajlardır. Bu da daha çok kelimelerle sağlanır. Çocuklar birçok temel kelimenin anlamını doğal ortamda öğrenir ancak karşılaştığı yeni ve soyut kavramların açıklamasını anne babasından isteyebilir. Bu yabancı dil öğrenimi için de geçerlidir. Ancak hem ana dil hem de yabancı dil öğreniminde günlük kullanılan kelimelerin dışında pek çok kelimenin anlamı daha çok sözlük yardımıyla öğrenilir. Sözlükler hemen her çeşidiyle insanların hayatında önemli bir yer tutar. Sözlükler genellikle anlamı bilinmeyen kelimeler ya da kelimelerin kullanım alanlarını öğrenilmek için kullanılır. Daha çok başvuru kaynağı olan sözlükler bir dilin hazinesini içinde barındırır. Bu hazineden gereği gibi istifade etmek için sözlükleri okumak gerekir. Bu çalışmada öncelikle “Sözlükler okunur mu, sözlüklere bakılır mı?” konusu tartışılacak. Daha sonra üniversitelerdeki Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencileri için sözlük okumanın faydaları üzerinde durulacaktır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|