İlk dönem mutasavvıfları olarak ta bildiğimiz asrısaadetten hicri II. asrın sonuna kadar olan dönemde yaşamış mutasavvıfların mücahede, riyazet ve vecd halleri gibi zühdî haller dışındaki konularla fazla ilgilenmedikleri görülmektedir. Buna karşılık Hicri III. ve IV. yüzyıllar arasında yaşamış tasavvuf kültürünün sistemleştiği dönemdeki mutasavvıfların mehdilik ile ilgili görüş ve düşünceleri ayrıntılı bir şekilde mevcuttur. Bu sebeple mehdilik tasavvuru ile ilgili görüş ve düşünceler tasavvuf dönemi olarak ta kabul edilen ikinci ve üçüncü asırlarda yetişen mutasavvıfların eserlerinde daha çok görülür. Muhyiddin İbnü’l Arabi tasavvuf geleneğinde önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple onun mehdilik ile ilgili görüş ve düşünceleri önemlidir. Tasavvuf kültürünün oluşum sürecinin son aşaması olarak kabul edilen tarikatlar döneminde ise Gazalî ile birlikte başlayan ehlisünnet tasavvufu olarak ta isimlendirebileceğimiz dönem bağlamında mehdilik tasavvuru ele alınmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda sahih hadis kaynaklarında geçen Mehdi, Mesih ve Deccal ile ilgili hadis rivayetlerine yer verilmektedir. Ehlisünnet tasavvufu olarak isimlendirdiğimiz tarikatlar dönemi mehdilik tasavvuru ile ilgili değerlendirmeler de yapılmaktadır. Hadis rivayetlerinin tasavvufî anlayış üzerindeki etkisi kuşkusuzdur. Bu sebeple ‘Kütüb-i Sitte’ deki hadis rivayetlerinden hareketle son dönem mutasavvıflarının mehdilik tasavvuru şekillenmiştir. Mehdilik tasavvurunda tasavvuf geleneğinde ortaya çıkmış olan âlemdeki bütün işleri çekip çeviren “kutup” kavramı arasında bağlantılar da mevcuttur. Kutup kavramı ile mehdi tasavvuru arasındaki benzerlikleri bu çalışmada ele alınmaktadır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|