Türk kültürüyle ilgili bu güne kadar yapılan çeşitli araştırmalarda “kül” maddesine, toplumun küle ilişkin inanış ve düşüncelerine, genellikle ateş, ocak ile ilgili konulara açıklık getirilirken değinilmiştir. Hâlbuki günlük hayatımızda asırlardır hep karşılaştığımız, ateşin kalıntısı olarak dışarı attığımız, ancak çeşitli amaçlarla tekrar ondan yararlandığımız bir madde olan külle ilgili pekçok kültürel unsur vardır. Bu unsurların önemli bir kısmı atasözleri, deyimler, destan, masal, türkü, ağıt, alkış, kargış, tabu vs. gibi halk edebiyatı ürünleri bünyesinde dilimize yansımıştır. Sözgelişi, Türk halklarının çoğunda küle karşı “küle basmayın”, “külü dağıtmayın”, “küle su dökmeyin” vs. gibi tabular mevcuttur. Ne var ki, bu tür tabuların çıkış kaynağı, sebebi ile ilgili çelişkili açıklamalar vardır. Halk arasında rastlayan kül ile ilgili geleneksel uygulamaları kimi araştırmacılar ateş kültüyle ilişkilendirirken kimileri de ocak ya da diğer kültlere bağlamaktadırlar. Bunlar külün Türk halklarının zihinlerindeki kültürel değerinin henüz tam olarak tespit edilemediğini gösteriyor. Gerçekten de külün kültürümüzdeki yeri, toplum zihnindeki kültürel değerleri nelerdir ve bunlar dile nasıl yansımıştır? sorusu henüz yanıtını bulmuş değildir. Ayrıca “kül” kelimesinin kökeniyle ilgili tartışmalar da devam etmektedir. Bütün bunlar çalışmada “kül” konusunun hem dilsel hem de kültürel boyuttan ayrıca ele alınmasına vesile olmuştur. Burada konunun makale formatında ele alınması nedeniyle yalnız Kırgızcadaki kullanımı ve Kırgız kültürüyle sınırlandırıldığını da belirtmek gerekir. Çalışmada konu önce dil açısından ele alınmış ve “kül” kelimesinin kökeni, Kırgızcadaki kavramsal boyutu değerlendirilmiştir. Ardından külün Kırgız Halk Bilimindeki önemi üzerinde de ayrıca durulmuştur.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|