Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 145
 İndirme 60
The Influence Of Islamic Philosophy On Bar Hebraeus (abu’l-faraj Ibn Al-ibrī)
2017
Dergi:  
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

Ebü’l-Ferec İbnü’l-İbrî Üzerinde İslam Felsefesinin Etkisi. Öz: İslam felsefesi ve Süryani düşüncesi arasındaki etkileşiminönemli örnekleri II/VIII. ve VII/XIII. yüzyıllar arasında olmuştur. İlk dönemlerde Süryani düşünürler daha aktif iken özellikle XI. yüzyıldan sonra İslam felsefesinin güçlenmesi ile birlikte İslam felsefesi diğer düşünce birikimlerini etkisi altına alarak güçlenmiştir. Bu dönemden sonra Süryani düşüncesi büyük oranda İslam felsefesinin etkisi altına girmiştir. Müslüman olmayan unsurların arasında Süryani düşüncesi, diğer kültürlere nazaran daha fazla İslam felsefesinin etkisinde kalmışlardır. VII/XIII. yüzyılda Süryani düşüncesininönemli ismi olan Ebü’l-Ferec İbnü’l-İbrī (Bar ‘Ebroyo), İslam felsefesinin önemli düşünürlerini takip etmiş ve onların eserlerini Süryani düşüncesine uyarlamıştır. O felsefî düşüncenin nazarî meselelerinde İbn Sînâ ve Nasiru’d-Dîn Tûsî’nin etkisinde kalırken pratik ahlak konularında ve mistik yaşam felsefesinde Gazzâlî’nin etkisinde kalmıştır. Bu çalışmada onun adı geçen İslam düşünürleri ile yakınlığı ve düşünsel ilişkisi incelenecektir. Başka bir ifadeyle onun bu düşünürlerin hangi fikirleri ile ilgilendiği ve onlardan neler aldığı tartışılacaktır. Bu çalışma aynı zamanda, İslam felsefesinin etkisinin Müslüman olmayan kültürlerdeki yansımasınınönemli örneklerinden birini ele almakla önem arz etmektedir. Özet: Süryani düşüncesi ve İslam felsefesi ilişkisi ile ilgili aklaçok gelen şey, Süryanilerin İslam felsefesine olan katkılarıdır. Buna göre onlar Yunan düşüncesine ait eserleri Arapçaya çevirmek suretiyle İslam dünyasında felsefi ilimlerin gelişmesine ön ayak olmuşlardır. Yine bu bakış açısında göre Süryaniler İslam filozoflarının öğretmenleri olarak onlara felsefî ilimleri tanıtmışlardır. Bu bakış elbette sathi olmakla beraber aynı zamanda düşünce tarihi açısından fikri hareketlilikleri birden fazla faktörle açıklayamayan tek taraflı bir yaklaşımdır. Bu sebeple iki kültür arasında meydana gelen etkileşimin tarihsel seyri dikkate alınmadan ve bu şekilde değerlendirme yapmadan sonuca ulaşmak zordur. İslam felsefesi III/IX. ve IV/X. yüzyıllara kadar kuruluşunu ve gelişimini tamamlamış ve V/XI. yüzyılla birlikte diğer kültürleri etkileme ve yönlendirmeye başlamıştır. Bu dönüşümün ve gelişimin ilk etkilerini İslam kültürünün komşusu olan Müslüman olmayan kültürlerde görebiliriz. Bu çerçevede akla gelen ilk unsur, Süryanilerdir. İslam felsefesinin Hristiyan kültürü üzerindeki etkisi Avrupa’da VII/XIII. yüzyılla birlikte gelişen düşünce hareketlerinden önce Doğu’da Süryaniler üzerinde gerçekleşmiştir. Örneğin V/XI. yüzyılda Nusaybin’de Süryani metropolitler tarafından temsil edilen entelektüel muhitte bu etkiyi görebiliriz. Nusaybin metropoliti İliya’nın eserlerinde İslam felsefesi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunduğu ve İslam felsefesinin önemli kavramlarını kendi eserine aldığı görülebilir. Bu durum, Ebü’l-Ferec’in yaşadığı XIII. Yüzyıla gelindiğinde daha net bir tablo olarak karşımıza çıkar. Öyle ki, Ebü’l-Ferec İslam felsefesi literatürü olmadan felsefî çalışmanın zorluğunu gösteren önemli bir örnektir. VII/XIII. yüzyıl, İslam felsefesininverimli dönemlerinden biridir. Bu dönemde başta İbn Sînâ olmak üzere İslam filozoflarının düşünceleri hem bir filozof ve kelamcıyı hem de İslam dünyasındaki Müslüman olmayan diğer unsurların önde gelen düşünürleri üzerinde etkili olmuştur. İbn Sînâ, Yunan felsefesinden miras olarak aldığı düşünceleri bir araya getiren Şîfâ adlı bir eser yazmış, bununla beraber o kendi özgün yaklaşımını bu malzeme ve epistemoloji üzerinden şekillendirmiştir. Öte yandan onun eserleri Müslüman filozoflar tarafından defalarca şerh edilmiş ve mütalaa edilmiştir. Fahreddîn Razi, Nasiru’d-Dîn Tûsî ve Sühreverdî gibi İslam filozof ve kelamcıları İbn Sînâ’nın doğrudan etkisi altında kalmış ve ayrıca Gazzâlî gibi düşünürler de İbn Sînâ felsefesini eleştirmek suretiyle farklı bakış açıları ortaya koymuşlardır. İslam felsefesinin etkileri sadece Müslüman düşünürler üzerinde değil diğer unsurlar üzerinde de görülmüştür. Bununönemli örneği Malatya metropoliti ve Süryani kilisesinde patrik ve metropolit arasındaki unvana karşılık gelen “mafiryan” unvanına sahip olan Ebü’l-Ferec’tir. Ebü’l-Ferec o dönemde birçok ilim merkezine yolculuk yapmış ve çağdaşları olan birçok İslam filozofu ile tanışarak dostluk kurmuştur. Örneğin Nasiru’d-Dîn Tûsî’nin başında bulunduğu Merağa rasathanesinde incelemelerde bulunması ve Merağa’da Tûsî’nin derslerine katılmış olması bu açıdan önemlidir. Ebü’l-Ferec, felsefî birikimini büyük oranda İslam filozoflarının etkisinde kalarak şekillendirmiş ve böylece o dönemde İslam felsefesine karşı zayıflamış olan Süryani düşüncesinin gücünü tekrar canlandırmak istemiştir. Bu çalışmanın ilk bölümünde, Ebü’l-Ferec’in İbn Sînâ ile düşünsel ilişkisi ele alınmıştır. O, felsefi birikimini Süryani literatürüne kazanmak için İbn Sînâ’nın Şîfâ adlı eserini örnek almıştır. Ebü’l-Ferec, İbn Sînâ gibi Hikmet’in Özü adlı eserinde felsefenin mantık, fizik, ahlak ve metafizik konularını ele almış ayrıca meseleleri ele alırken İbn Sînâ’nın felsefî kavramlarını kullanmıştır. Örneğin Hristiyan teolojisine ve özellikle teslis aykırı tarafları olsa da İbn Sînâ’nın “Vacibu’l-vücûd” kavramını kullanmış ve analiz etmiştir. Bu da İbn Sînâ’nın felsefî kavramlarına verdiği önemi ve felsefî ilgisini ortaya koyan bir örnektir. İkinci bölümde, Ebü’l-Ferec’in Nasiru’d-Dîn Tûsî ile ilişkisi ele alınmıştır. Ebü’l-Ferec Hikmet’in Özü eserinin mantık, fizik ve metafizik kısımlarında İbn Sînâ’nın eserine bağlı kalmış ancak pratik felsefe ile ilgili konularda Tûsî’yi örnek almıştır. Çünkü İbn Sînâ bu konuyu Şîfâ eserine almamıştır. Ayrıca ahlak felsefesi konusunda Tûsî, İslam felsefesi literatüründe dahameşhur simalardan biri olduğu için bu alanda örnek alınmıştır. Üçüncü bölümde Ebü’l-Ferec’in Gazzâlî ile fikri yakınlığı analiz edilmiştir. Gazzâlî’nin hakikat arayışında kelam ve felsefe disiplinlerini eleştirip tasavvufu ön plana çıkarması Ebü’l-Ferec’i etkilemiştir. Kendi hakikat tecrübesini anlattığı Güvercin Kitabı adlı eserinde, Gazzâlî’nin el-Munkiz eserindeki tecrübesinden çokça yararlanmış ve bunu Süryani düşüncesine uyarlamıştır. Ebü’l-Ferec ayrıca ahlak felsefesi ile ilgili yazdığı İtikon adlı eserinde Gazzâlî’nin İhyâ’u ‘Ulûmi’d-Dîn eserini örnek almış, konu ve bölüm başlıklarını bu esere göre oluşturmuştur. Gazzâlî’nin meseleleri ele alırken takip ettiği yöntemi de benimseyen Ebü’l-Ferec, Gazzâlî’nin İslamî kaynaklarını ve referanslarını Hristiyan kaynak ve referanslarla değiştirmiştir. Öyle görünüyor ki, Ebü’l-Ferec Süryani düşüncesini yeniden dirilmenin yolunu İslam felsefesinin epistemolojisi ve İslam filozoflarının eserleri ile mümkün görmektedir. O yüzden felsefeden astronomiye, ahlaktan hukuka, fizikten metafiziğe birçok alanda İslam filozoflarının eserlerini örnek olarak almıştır. O bunu yaparken bir taklitçi ya da sadece toplayıcı pasif bir aktör olarak değil, genellikle uyarlayıcı ve yeniden inşacı bir tarzda hareket etmiştir. Nitekim Ebü’l-Ferec’in çağına uygun düşen bu metot “tahkik” olarak adlandırılır ve dönemin birçok filozofu tarafından da uygulanmıştır. Ebü’l-Ferec’in İbn Sînâ, Gazzâlî ve Tûsî gibi filozofların eserlerini dikkatle ele aldığı ve onları Süryani düşüncesine nasıl uyarladığı bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Öte yandan Süryani düşüncesinin Ebü’l-Ferec üzerinden nasıl yeniden toparlanma içine girdiği de makale boyunca ele alındı. 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler












Cumhuriyet İlahiyat Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.205
Atıf : 2.516
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini