1971 yılında yürürlüğe giren 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu yaklaşık 46 yılın ardından yerini 6750 Sy.lı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanun’a bırakmış ve bu değişiklik “rehin” hususunda köklü değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren TİTRK ile başta KOBİ’ler olmak üzere tacir, esnaf ve ticari alanda faaliyet gösteren tüm paydaşların finansmana erişimini kolaylaştırmayı amaçlayan kanun koyucu, rehne konu olabilecek malvarlıklarının sayısını arttırmış, ticari işletmelerin malvarlıklarının bir kısmı üzerinde dahi rehin kurulabilmesinin önünü açmış ve borcun ödenmemesi durumunda rehinli malın alacaklının mülkiyetine geçmesini engelleyen “lex commissoria yasağı”nı (lex commissoria prohibition) kaldırmıştır. Kanunda yapılan değişiklik doktrinde etraflıca tartışılmış ve aradan geçen yaklaşık 1 yıllık süre içersinde birçok açıdan ele alınmıştır. Bu tartışmaların temelinde ise “rehne konu malvarlıkları” yer almaktadır. Rehnin kurulması kadar sona ermesi de son derece önemli ve hukuki açıdan özellik arz eden bir süreçtir. Doktrinde tüm dikkatlerin rehnin kurulması üzerinde toplandığı bir dönemde, bahse konu rehnin sona ermesi ikinci plana atılmış ve birçok yazar tararfından göz ardı edilmiştir. Bu çalışmayla birlikte şu ana kadar doktrinde çok fazla tartışılmamış olan, ticari işlemlerde taşınır rehni sözleşmenin sona erme konusu eski kanun ile karşılaştırmalı olarak etraflıca incelenecek ve kanunda boşluk bulunan bir takım hususlara cevap bulunmaya çalışılacaktır.
Alan : Hukuk
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|