Günümüz insanı post-modern dönemin akışkanlığı içinde, kendine toplumsal bir statü elde etmek için tüketimi hayatının temel bir unsuru olarak konumlandırmaktadır. İrrasyonel davranış kalıplarıyla beslenen bu durum, içinde yaşadığımız toplumda çeşitli şekillere bürünerek varlığını sürdürmektedir. Karşılıksız verme, toplumun devamı için kendini feda etme, hediyeleşme, belli merasimlerde davetlilere ikramda bulunma, düğünlerde para saçma gibi ‘ben’in ‘biz’de kaybolduğu kültürel uygulamaların izleri arkaik toplumlarda görebileceğimiz potlaç geleneğine kadar geriye götürülebilir. İlk dönem sosyologlardan günümüze kadar, toplumsal olguları açıklamada en önemli kaynaklardan birisi de antropolojik veriler olmuştur. Modern toplumu anlama ve açıklama saikiyle hareket eden sosyoloji, toplumsal yapının ilksel oluşumlarına kadar uzanarak bunu başarabileceğini düşünmüştür. Belli bir toplumun gelenek ve görenekleri içinde doğan insan, “Ben”ini bu toplumun kalıplarıyla inşa eder. Günümüz post-modern dönemde tüketim kültürü, bu inşa sürecinde önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma da potlaç geleneğinin izdüşümlerini post-modern dönemde tüketim kültürü üzerinden okumayı amaçlamaktadır.
in order to achieve its own social status in the fluidity of today’s postmodern period, consumption is positioned as a fundamental element of its life, which is fed with irrelitional behavior patterns in the society we live in, continues to exist in various shapes in the society in the society where the unresponsibly granting itself for the continuation of the society, as well as in a modern culture, the traces of cultural applications lost in the ‘ben’we’ have been brought back to the tradition of potlaç that we can see in the back in the first period of sociologists to the present and one of the most important society in the development of society
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|