Özet:

Abstract Çağdaş sosyologlar ve psikologlarımızdan çoğunun, insanın adeta temiz beyaz bir kâğıt gibi doğduğunu ve boş kağıda da kültür denen şeyin istediğini yazdığını ileri sürmelerine rağmen,  diğer büyük bir çoğunluk ise tersine bir insan olarak "insanın" kavranabilir ve belirlenebilir bir büyüklük olduğuna inanır. Klasik Yunan' dan günümüze kadar yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında, insanın, ruh-beden, madde-düşünce, madde varlığı­ düşünce varlığı, biyo-psikolojik varlık ve tinsel varlık şeklinde birbirine zıt iki öğeden oluşmuş bir bütün olduğu görüşünün baskın söylem olduğu görülür.

Anahtar Kelimeler: