Modern devlet ile bireyler arısındaki bir statü anlaşması olan yurttaşlığın Türkiye’deki tarihi Osmanlı’nın son yüzyılına kadar götürülebilir. Bu bağlamda Tanzimat Fermanı ile başlayan ve halkın devlet karşısındaki konumunu dönüştüren süreç, getirdiği haklar bakımından erkekler için olduğu kadar kadınlar için de yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Erkeklerin biçimsel düzeyde yurttaşlık statüsünde birbirleri ile eşitlenmesi Cumhuriyet’in ilanı ile gerçekleşmişken kadınların erkeklerle bu biçimsel eşitliği yakalamaları ancak 1934 yılında mümkün olmuştur. Oysa aradan geçen 80 yılda kimi ilerlemeler olmakla birlikte bu biçimsel kadın-erkek eşitliği gerçek bir eşitliğe dönüşememiştir. 2015 Türkiyesi’nde Meclis’te yer alan dört partinin seçim bildirgelerinde ise kadın algısı farklılaşmaktadır. AKP’nin kadın algısı “anne-karı-ev hanımı” ile sınırlı iken, MHP’ninki “kadın-yurttaş-anne”, CHP ve HDP’ninki ise “kadın-yurttaş” kavramları ekseninde yoğunlaşmaktadır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|