Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
35
İndirme
8
Eğitim, tarihin her döneminde ekonomik ve toplumsal değişimlerin sonucunda istendik bireye ulaşmanın en önemli aracı olmuştur. Yetişkin eğitimi bu anlamda ayrı bir öneme sahiptir. Bu önem yetişkin eğitiminin örgün eğitime göre daha kısa süreli olması ve dolayısıyla sonuca daha hızlı ulaşması ile uygulanan eğitim programlarının esnek yapısından kaynaklanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tartışılmaya başlanan kalkınma düşüncesi, 1980’li yıllara kadar sürecek olan yeni bir ekonomik ve toplumsal anlayışın doğmasına yol açmıştır. Kalkınma tartışmaları Batı kapitalist merkezlerinde refah politikaları ile sonuçlanırken, bu merkezlerce “geri kalmış”, “azgelişmiş”, gelişmekte olan” gibi kavramlarla tanımlanan batı dışı toplumlara önerilen ise planlı kalkınma olmuştur. Ekonomik bir içerikle tanımlanan kalkınma kavramı giderek toplumsal değişimleri de içeren bir kavram haline gelmiştir. Kalkınma düşüncesinin Batı dışı toplumlara yansımasında toplumsal içeriğin daha da önem kazandığı görülmektedir. Konuya Türkiye özelinde bakıldığında kalkınma düşüncesinin bir taraftan ekonomik olarak tartışılırken diğer taraftan modernleşme süreci ile birlikte değerlendirilmekte olduğu ve önemli bir toplumsal değişimi hedeflediği görülmektedir. Yürütülen tartışmalarda ise halk eğitimi öne çıkmaktadır. Bu çalışma 1950’li yılların ortalarında kurulmaya başlanan ancak 1960 sonrasında oldukça aktif hale gelen halk eğitimi merkezlerini kalkınma düşüncesi çerçevesinde değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Education has been the most important means of achieving the individual we wanted as a result of economic and social changes in every period of history. Adult education has a distinct importance in this sense. This importance is due to the flexible structure of the educational programmes implemented with a shorter duration of adult education than daily education and therefore faster achievement of results. The idea of development, which began to be discussed after World War II, led to the birth of a new economic and social understanding that will last until the 1980s. While development discussions result in prosperity policies in the Western capitalist centers, these centers have been proposed to non-western societies, defined by concepts such as “backed”, “developed”, “developed”, and planned development. The concept of development, defined by an economic content, has become a concept that increasingly involves social changes. In the reflection of the idea of development to the outside Western societies, social content is increasingly important. If you look at the topic in particular in Turkey, it seems that the idea of development is discussed economically on the one hand, while on the other hand, it is being evaluated along with the process of modernization and a significant social change is aimed at. At the time of the discussion, the public’s education is on the forefront. This study aims to evaluate the public education centers that began to be founded in the mid-1950s but became quite active after 1960s in the framework of the development thought.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
