Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 139
 İndirme 56
DÂRÜ’L-FÜNÛNDAN ÜNİVERSİTEYE TÜRK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ
2018
Dergi:  
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi
Yazar:  
Özet:

Tarihî süreç içinde kurulan Hun, Göktürk ve Uygurların yanı sıra islamî dönemdeki Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Altınordu, Timurlular ile Osmanlılara kadar uzanan çizgide Türk devletlerinin pek çoğunda eğitim ve öğretime yönelik sistemli ve bilinçli bir yaklaşımdan söz etmek mümkündür. Selçuklu Devleti zamanında kurulan Nizamü’l-mülk medreseleri ile Anadolu Selçukluların dönemindeki Konya, Kayseri ve Sivas’ta açılan medreseler, gerek devrindeki bilimsel çalışmalarıyla gerekse mezunları ile yaygın bir şöhrete ulaşmıştır. Osmanlı döneminde ise I. Orhan döneminde ilk defa İznik Medresesiyle başlayan başarılı yükseköğretim kurumları tesis etme anlayışı, Fatih ve Süleymaniye Medreseleriyle zirveye ulaşmıştır. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde medreselerde yaşanan gelişmeler dikkate değerdir. Darü’t-tıbb adını alan Darü’ş-şifa Medresesi ve Darü’l-hadisle birlikte, matematiğin öğretilmesi için dört yeni medrese daha kurulması, Osmanlı Devletinde bilime ve dolayısıyla da eğitime verilen önemin en açık göstergeleri olarak kabul edilebilir. Ancak XVI. yüzyıldan itibaren, medreselerde pozitif bilimler ihmal edilmiş, öğretim programları tamamen kendisini tekrar eden dinî bir nitelik kazanmıştır. Geleneksel medrese sisteminden kopuşun ilk belirtisi sayılan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun 1773 yılında kurulmuş ve burası yükseköğretim sisteminin değişiminde önemli bir kırılma noktası olarak kabul edilmiştir. XIX. yüzyılda ciddi olarak hissedilen fikri dönüşüm arzusu, Osmanlı Devletinde de bir arayışa neden olsa da, uzun süren savaşlar, isyanlar, toprak kayıpları, ekonomik çöküş gibi sebepler yüzünden Batılı ülkelerdeki gibi bir üniversiteleşmeden söz etmek mümkün görünmemektedir. Daha sonra Darü’l-fünûnun kurulması kararlaştırılmış, fakat bu hedef planlanan tarihten on yedi yıl sonra 1863 yılında, gerçekleştirilebilmiştir. Ancak, 1865 yılında çıkan yangında Darü’l-fünûnun binasının yanarak ortadan kalkması, eğitime ara verilmesine sebep olmuş, yeniden öğrenim hizmetine devam edilebilmesi için 1870 yılını beklemek gerekmiştir. Darü’l-fünûn, fiziki yapı, öğretim program ve elemanları ve öğrenci profili ile hepsinden önemlisi uygulama fikri ve bilimsel üretim bakımından henüz Batılı ülkelerle yarışabilecek durumda değildir. 1915 yılında sistemin yapısına dahil edilen yabancı öğretim elemanlarından sonra yaşanan diğer bir önemli gelişme de 1920 yılında “araştırma enstitüleri”nin kurulması olmuştur. Bu ikili yapı Cumhuriyet dönemine kadar varlığını sürdürmüştür. Bu makalede, tarihi gelişim çizgisi içinde Türk Yükseköğretim Kurumları dönemlere ayrılarak incelenmiş, olumlu ve olumsuz yönler, başarılar ve başarısızlıklar objektif bir bakış açısıyla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Burada temel olarak, eski ile yeni öğretim kurumlarının bilimsel zihniyet farkı yaratıp yaratmadıkları irdelenmiştir. Dârü’l-fünûndan üniversiteye uzanan gelişim çizgisi içinde bir “zihniyet devrimi” yaşanmış mıdır? sorusu çalışmanın temel hareket noktasını ifade etmektedir. Bu çalışmada, Dünyada üniversitelerin kuruluşu ve yaşanan gelişmeler kapsam dışında tutulmuş; sadece Türkiye’yi ilgilendiren gelişmeler karşılaştırmalı analize imkan verecek ölçüde yer almıştır. İlk bölümde Cumhuriyet dönemi öncesinde yaşanan gelişmeler ele alınmış, ikinci bölümde ise 1933 yılındaki üniversite reformu değerlendirilmiş ve kısmen günümüzdeki yüksek öğretim kurumlarının yapısı irdelenmiştir.

Anahtar Kelimeler:

Return of mind from DÂRÜ'L-FÜNND to the University of Turkey Higher Education
2018
Yazar:  
Özet:

In addition to the Huns, Göktürk and Uygurs founded in the historic process, the line that extends to Karahanis, Gaznelis, Selçukis, Altınordu, Timurulis and Ottoman in the Islamic period, it is possible to talk about a systematic and conscious approach to education and teaching in many Turkish states. The Nizamü'l-mülk medreses established in the time of the Selçuklu State and the medreses opened in Konya, Kayseri and Sivas in the time of the Anadolu Selçuklists have reached a widespread reputation with their graduates with their scientific work in the time of the Selçuklu State. In the Ottoman period, the understanding of establishing successful higher education institutions, which began with Iznik Medreses for the first time in the Orhan period, reached its peak with Fatih and Suleymaniye Medreses. It is especially important to note the developments in the Medreses during the period of Sultan Süleyman. Together with Darü't-t-tbb, Darü's-shifa Medresesi and Darü'l-hadis, the establishment of four new medreses for the teaching of mathematics can be considered as the most clear indicators of the importance given to science and therefore education in the Ottoman State. of XVI. Since the century, positive sciences have been neglected in medreses, and teaching programs have gained a religious quality that completely repeats itself. The Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, which is the first sign of a breakdown from the traditional medrese system, was founded in 1773 and was considered a major breakdown point in the change of the higher education system. The XIX. Though the desire for thought transformation, which was seriously felt in the century, has caused a pursuit in the Ottoman State, it seems unlikely to speak of a university like in the Western countries due to reasons such as long-lasting wars, rebels, land losses, economic collapse. The establishment of the Darü'l-Fünû was later agreed, but this goal was achieved ten years after the planned date in 1863. However, in the fire in 1865 the building of Darü'l-Fünûn was burned and disappeared, which caused the interruption of education, and it was necessary to wait 1870 years to continue the service of re-learning. Darü'l-Fünûn, with the physical structure, the teaching program and the elements and the student profile, most importantly in terms of the application idea and scientific production, is not yet able to compete with the Western countries. Another important development after the foreign teachers who were incorporated into the system in 1915 was the establishment of "research institutes" in 1920. The two structures have continued to exist until the Republic. In this article, the historic development line of the Turkish Higher Education Institutions has been studied in periods, the positive and negative aspects, successes and failures have been tried to be revealed from an objective perspective. Here, it is essentially questioned whether the old and new educational institutions create a difference in scientific mindset. Has there been a “mental revolution” within the development line from Dârü’l-fünû to the university? The question represents the main point of work. In this study, the establishment of universities in the world and the developments that are undertaken have been kept out of scope; only the developments that concern Turkey have been included in the extent to allow comparative analysis. The first part discussed the developments before the Republic period, and the second part assessed the university reform in 1933 and partially discussed the structure of today’s higher education institutions.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 985
Atıf : 2.118
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi