Türk İslam edebiyatı, şekil ve muhteva yönünden büyük bir zenginliğe sahiptir. Bu zenginliğin kaynağını ise kabul edilen yeni din ile birlikte dâhil olunan Arap ve İran edebiyatı, bilimi ve kültürü gibi birçok unsur oluşturmaktadır. Bahsi geçen bu kaynaklar arasında, dinî–tasavvufî unsurların yanı sıra coğrafi unsurları ve coğrafi yer adlarını özellikle zikretmek gerekmektedir. Zira Osmanlı Devleti’nin üç kıtaya hükmetmesiyle birlikte coğrafya ve coğrafi yer adları, manzum-mensur ayrımı gözetmeksizin edebî eserlerde sıklıkla kullanılmış; günümüzde dahi kullanılmaya devam edilmektedir. Şairlerin, anlatmak istediklerini akılda daha kalıcı hale getirmek ve muhatabına vermek istediği mesajı daha etkileyici kılmak adına kullandığı coğrafi yer adları, birbirlerine olan uzaklıkları, bölgelerin ya da şehirlerin kendilerine has özellikleri, bahsi geçen kıta, bölge ya da şehirde meşhur olan konu, şahıs ya da yer altı kaynakları gibi birçok farklı yönüyle şiirlere konu olmuştur. Bununla birlikte altı asır boyunca Osmanlı Devleti’nin gerçekleştirdiği seferler, fetihler, diğer devletlerle yaptıkları ticaretleri ve siyasi ilişkileri gibi durumlardan hareketle de şairler, birçok coğrafi yer adlarını şiirlerinde kullanmışlardır. Asıl ismi Abdurrahîm olan, halk arasında genellikle “Meşreb, Rahîm Baba, Baba Rahîm, Divane Meşreb” gibi farklı mahlaslarla bilinen Baba Rahîm Meşreb, Türkistan sahası edebiyatının Çağatay Türkçesi döneminde yaşamış sufî şairlerdendir. Yaşadığı dönem olan XVII. yüzyılın ilk yarısı ile XVIII. yüzyılın başları, (M. 1640-1711), bazı dil tarihi araştırmacıları tarafından “Gerileme ve Çöküş Dönemi”; bazıları tarafından ise “Klasik Sonrası Dönem” olarak isimlendirilmiştir. Çağatay Türkçesi’nin son zamanları olarak nitelendirebileceğimiz bu dönemde şairler, genellikle Çağatay Türkçesinin pîri olarak nitelendirilen Ali Şir Nevâî etkisinde şiirler kaleme almışlardır. Baba Rahîm Meşreb için de Ali Şir Nevâî’nin tesirinde kaldığını söylemek mümkündür. Ancak şair, kendine özgü üslûbu, şiirlerini çoğunlukla vecd halinde söylemesi, sûfî karakterinin şahsında ortaya çıkarttığı farklı yaşam tarzı ve böylelikle halk arasında kazandığı şöhretiyle hem Ali Şir Nevâî’den farkını ortaya koymuş; hem de aynı yüzyılda yaşadığı diğer şairlerden daha fazla ön plana çıkmıştır. Çalışma, giriş, şairin hayatı, şiirlerinde tespit edilen coğrafi yer adlarının incelenmesi ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın konusu ile ilgili okuyucuya kısa ve öz bilgiler sunulmuştur. Bu bölümü müteakip, Meşreb’in hayatı hakkında genel bilgiler verilmiş ve makalenin asıl konusuna geçilmiştir. Burada ise Baba Rahîm Meşreb’in şiirlerinde tespit edilen coğrafi yer adları, alt başlıklar halinde, haklarında verilen genel bilgiler ışığında ve şiirlerden örnek beyitlerle açıklanmaya çalışılmıştır. Yapılan incelemeler neticesinde ise Baba Rahîm Meşreb’in “Türkistan” sahası olarak nitelendirdiğimiz, yaşadığı bölgedeki coğrafi yer adlarını şiirlerinde yoğun bir şekilde kaleme aldığı tespit edilmiştir. Nemengan, Belh, Bedahşan, Taşkent gibi yerlerin genel özellikleri, meşhur isimleri ya da olaylarıyla birlikte, şairin o bölgede şahsen yaşadığı hadiseler de doğrudan veyahut dolaylı olarak duygu durumuna tesirde bulunmuş ve şiirlerine yansımıştır. Ayrıca şiirlerde, Türkistan sahası coğrafi yer adlarının yanı sıra dinî açıdan önem arz eden Arap sahası ve nadiren de olsa Anadolu sahası yer adlarının kullanıldığı da görülmüştür. Sonuç bölümünde ise elde edilen bulgular değerlendirilmiştir.
The Turkish Islamic literature has a great wealth in terms of shape and magnificence. The source of this wealth is many elements, such as Arab and Iranian literature, science and culture, which are incorporated together with the new religions accepted. Among these sources mentioned, it is necessary to mention the religious-tasavvufic elements as well as the geographical elements and geographical land names. With the rule of the Ottoman State on the three continents, the geographical and geographical land names were frequently used in literary works, regardless of manzum-mensur differences; they are still being used today. Poets have been the subject of poems in many different aspects, such as the geographical land names, the distances between each other, the specific characteristics of the regions or cities, the subject, the person or the subterranean sources, which are famous in the main continent, region or city. Thro
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|