Görüntüleme
13
İndirme
3
2021 yılı, Yunus Emre’nin vefatının 700. yılı olması nedeniyle UNESCO tarafından Yunus Emre’yi anma yılı olarak kabul edildi. Şiirlerini Türkçe olarak seslendiren Yunus Emre yüzlerce yıldır halkın gönlünden silinmedi. O, tahtı gönüllerde olan bir sûfi idi. Verdiği mesajlar evrenseldi; bu nedenle dünyada da oldukça fazla tanındı ve takdir edildi. Ancak onun kalbinde olan Allah aşkı ve insan sevgisi inandığı inanç sisteminden kaynaklanmaktaydı. Onun için esas olan Allah aşkıydı ve insanı da Allah’ın bir eseri olduğu için seviyor ve yüceltiyordu. Bu anlayış aynı zamanda Türk-İslam tasavvufunun da temelini teşkil ediyordu. Onun ortaya çıkışı biraz da devrin şartları nedeniyle idi. Çünkü onun yaşadığı dönemde Anadolu’da isyanlar, kavgalar ve savaşlar vardı. O ise İslam’ın barış, kardeşlik, sevgi ve hoşgörü yönünü temsil etmek istiyordu ve öyle de oldu. Onun düşüncesi insanları ayrıştırmamak ve ötekileştirmemek üzerine kuruluydu. Onun bakış açısı elbette batılılardan farklı idi. Bu farkın temel nedeni Allah’ın isim ve sıfatlarının insanda tecelli bulmasıydı. Bu durum ontolojik olarak insanın varlığının Allah’ın varlığına bir delil oluşturmasıydı. Ayrıca o, sûfi meşrep bir şairdir ve İslam’ın evrensele bakan hoşgörülü (ılımlı) yüzüdür. Aynı zamanda o, İslam’ın evrenselleşmesine de söylediği Türkçe şiirleriyle ve sözleriyle katkı sunmuştur. Anadolu insanı onun şiirleriyle ruhunu beslemiş ve onun şiirleri Anadolu’da halk felsefesinin oluşumuna da önemli katkı sunmuştur.
The year 2021 was recognized by UNESCO as the year of commemoration of the Yunus Order as the 700th anniversary of the death of the Yunus Order. Yunus Emre, who has spoken his poems in Turkish, has not been removed from the heart of the people for hundreds of years. He was a crown in his hearts. The messages he gave were universal; therefore, he was quite well known and appreciated in the world. But in his heart, God’s love and human love were derived from the system of faith in which he believed. God loves and loves the people, and God loves and loves the people, and God loves the people. This understanding was also the foundation of the Turkish-Islamic tasavouf. His appearance was somewhat due to the circumstances. Because during his life there were rebellions, struggles and wars in Anatolia. He wanted to represent the direction of peace, brotherhood, love and tolerance of Islam, and so was it. His thought was based on not separating and not separating people. His view was different from the western. The main reason for this difference was that God’s name and seats were identified in man. This situation was ontologically that the existence of man was a proof of the existence of God. He is a poet, and he is a poet, and he is a poet, and he is a poet. He also contributed to the universalization of Islam with his Turkish poems and words. Anatolian man has fed his soul with his poems and his poems have also contributed significantly to the formation of the popular philosophy in Anatolian.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
