İklim değişikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan insan yer değiştirmeleri, ırk, din, milliyet gibi belirli bir sosyal gruptaki üyeliğe ya da siyasi nedenler gibi geleneksel düşüncelere dayanan insan hareketlerine kıyasla yeni bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Çevresel/iklimsel değişiklikler, tarih boyunca insan hareketlerinde önemli bir etken olmuştur. İklim değişikliği, göçü etkileyebilecek değişikliklere katkıda bulunur ve hızlandırmaktadır. Günümüzde iklim değişikliği, tarım arazilerinin bozulması, çölleşme ve su kirliliği gibi etkenler nedeniyle dünyanın bazı bölgelerinin daha az yaşanabilir hale getirmektedir. İklim mültecileri kavramı uluslararası sınırı aşarak yerlerinden edilenleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu nedenle, “iklim mültecileri”, çevresel etkenlere bağlı olarak göçü gönüllü veya zorlanmış olan kişileri ifade etmektedir. Afetler ve/veya iklim değişikliği bağlamında yerlerinden edilmiş insanlar terimi, afetler nedeniyle zorunlu bir yer değiştirmeyi ifade etmektedir. Çevresel olaylara cevaben göç genellikle geçicidir, yani insanlar günler, haftalar ya da aylar boyunca hareket edebilirler, ancak göç ettikleri bölgelere geri dönebilirler. İklim değişikliğinin insan göçü ve hareketliliği açısından etkisini artması beklenmektedir. Ancak, çevresel değişim ve göç arasındaki ilişkinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, iklimsel veya doğal tehlikeler ile doğrusal bir ilişki bulunmamaktadır. Bu çalışmada iklim değişikliği ile göç arasındaki bağın insan hareketliliğine nasıl bir katkı sağladığı açıklanmaktadır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|