Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 3
Xvı. Yüzyılda Van, Muş ve Bitlis’te Zaviye Kökenli Köyler
2023
Dergi:  
Erdem
Yazar:  
Özet:

Dünya tarihinde derin izler bırakan devletlerin kuruluş ve gelişmelerini derinden etkileyen bazı müesseseler olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş ve özellikle Rumeli’ye doğru hızlı bir şekilde genişlemesinde zâviyelerin hayati bir rol oynadıkları bilinmektedir. Zâviyeler genellikle iskâna müsait bir havzayı tepeden gören bir zirvede veya önemli bir ticaret ya da bağlantı yolunun kilit mıntıkasında kurulmuşlardır. Böylece sessiz veya tahta kılıçlı fatihler olarak nitelendirilen dervişler, konargöçerlerin yerleşmelerine öncülük etmiş, gelip giden yolculara ise ışık olmuşlardır. Bu vasıflarının yanında zâviyelerde aynı zamanda bir derviş veya şeyh öncülüğünde tasavvufî eğitim sürdürülmüştür. Bu nedenle kuruldukları mıntıkaya göre büyüklükleri değişmekle birlikte zâviyeler ahır, mutfak, kütüphane, ambar, kiler, değirmen, sofa ve odalardan oluşmaktaydı. Ayrıca tüm bu birimlerin yer aldığı ana yapıyı çevreleyen bağ ve bahçeleri de bulunmaktaydı. Bu durumda kilerci, ambarcı, değirmenci, çerağcı, kapıcı ve aşçı gibi görevlilerin zâviyelerde varlığı kaçınılmaz olmuştur. Tüm bu birimler ve görevliler ile kuruluş maksatlarından kaynaklanan giderleri, vakıf sistemi sayesinde yereldeki gelirlerden karşılanmıştır. Böylece imparatorluk taşrasında merkezî hazineden bağımsız bir şekilde kendi kendine yeten dinî, sosyo-kültürel ve iktisadî bir ünite ortaya çıkmış ve asırlar boyunca devam etmiştir. XVI. yüzyılda Osmanlı’nın doğu sınırı Osmanlı-Safevî çekişmesinin merkezinde yer almaktaydı. Bölge demografisi genel olarak gayrimüslim nüfusun arasında temelleri çok daha eskilere dayanan önemli geçit ve yol güzergâhlarında kurulmuş zâviyeleri merkeze almış Türkmenler ile ekrad taifesinden oluşmaktaydı. Safevîler, sosyo-kültürel ve dinî politikalarının gereği olarak bölgede zâviyelerin kurulması ve devamı noktasında gayret göstermişlerdir. Buna karşılık Osmanlılar da aynı maksatla Doğuya doğru genişleyen sınırlarında kalan kadim zâviyeleri mevcut muafiyetleriyle kabul ve yenilerinin kurulmasını teşvik etmişlerdir. Hem bir tarımsal ünite hem de sosyo-kültürel ve dinî bir mahiyete malik zâviyelerin bölgede Osmanlı idaresinin tesisi noktasındaki katkısı yadsınamaz. Nitekim zâviyeler, doğudaki iskânın planlanması, oluşması ve kararlılığında merkezî rol oynamışlardır. Bunun en somut örneklerinden biri bölgede köye dönüşmüş zâviyelerin varlığıdır. Döneme ve bölgeye ait kaynakların tetkiki bu değişim ve dönüşümün mimarlarını çok daha yakından tanımamıza fırsat verecektir. Kurucu olmaları muhtemel kişiler veya onlara atfen başkalarınca kurulmuş olan zâviyeler bu bakımdan önem arz etmektedir. Öyle ki bazı örneklerinin XVI. yüzyıldan XX. yüzyıla uzanan oldukça köklü mazileri ve isim kararlılıkları bulunmaktadır. Bunların bulundukları yerler, kurucuları, reâyasının demografisi, tarımsal ve ticarî potansiyelleri ile özellikle XVI. yüzyıldan XX. yüzyıla değişen imparatorluk şartlarına direnç ya da uyumlarının ortaya konulması çalışmanın temel gayesini oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler:

Villages Of Zawiya Origin In Van, Mus and Bitlis In The Xvith Century
2023
Dergi:  
Erdem
Yazar:  
Özet:

There have been some institutions that have deeply influenced the establishment and development of states that have left deep traces in world history. It is known that lodges played a vital role in the establishment of the Ottoman Empire and especially in the rapid expansion towards Rumelia. Lodges were usually established on a peak overlooking a habitable basin or in a key area of an important trade or connection route. Thus, the dervishes, who were described as silent or wooden-sworded conquerors, became pioneers in the settlement of the nomads and a light to the travelers who came and went. In addition to these qualities, Sufi education was also continued in the lodges under the leadership of a dervish or sheikh. For this reason, although their sizes varied according to the region where they were established, the lodges consisted of stables, kitchens, libraries, warehouses, cellars, mills, sofas and rooms. They also had vineyards and gardens surrounding the main structure where all these units were located. In this case, the presence of officials such as cellars, warehousemen, millers, cherag makers(kindle igniters), janitors, cooks and storekeepers in the lodges was inevitable. All these units and their expenses arising from the establishment purposes of the officials and the foundation were covered from the local revenues thanks to the foundation system. Thus, a self-sufficient religious, socio-cultural and economic unit emerged in the imperial provinces, independent of the central treasury, and continued for centuries. In the XVIth century, the eastern border of the Ottoman Empire was at the center of the Ottoman-Safavid conflict. The demographics of the region generally consisted of the Turkmens, who centered the lodges established on important passages and road routes, among the non-Muslim population, and the Ekrad group. As a requirement of their socio-cultural and religious policies, the Safavids made efforts to establish and maintain lodges in the region. On the other hand, the Ottomans also encouraged the acceptance of the ancient lodges remaining in their borders expanding towards the East with their existing exemptions and the establishment of new ones for the same purpose. The contribution of lodges of both an agricultural unit and a sociocultural and religious nature to the establishment of Ottoman administration in the region cannot be denied. As a matter of fact, lodges played a central role in the planning, formation and determination of the settlement in the east. One of the most concrete examples of this is the presence of lodges that have turned into villages in the region. The examination of the sources belonging to the period and the region will give us the opportunity to get to know the architects/founders of this change and transformation much more closely. The lodges established by the people who are likely to be the founders or by others referring to them are important in this respect. So much so that some examples have a well-established history and name stability dating from the XVIth century to the XXth century. The main purpose of the study is to reveal their locations, their founders, the demographics of their raias, their agricultural and commercial potentials, and their resistance or adaptation to the changing imperial conditions, especially from the XVIth century to the XXth century.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








Erdem

Alan :   Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 705
Atıf : 1.683
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini