Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 16
 İndirme 6
İstanbul’daki Bulgar Yapıları ve Feriköy’de Sveti Dimitar Kilisesi’nin İnşası
2023
Dergi:  
Erdem
Yazar:  
Özet:

Bulgarların Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentine akın etmesi özellikle 19. yüzyılda hızlanmıştır. 19. yüzyıl boyunca İstanbul’da çeşitli işlerde çalışmış Bulgarlar, bugün bazıları ayakta olan ve cemaatlerinin kullanımında bulunan kamusal yapıları inşa ederek diğer gayrimüslimler (Rum, Ermeni ve Yahudi) ile karşılaştırıldığında pek de dikkat çekmeden varlık göstermişlerdi. Ağırlıklı olarak İstanbul’un Fener ve Şişli semtlerinde yer alan Bulgar cemaatine ait yapılar, diğer gayrimüslimlerin yapıları kadar araştırmacıların ilgisini çekmemiştir. Bu makalede, Bulgarlara ait cemaat yapılarının inşa süreçlerinden kısaca söz edilerek, Şişli Feriköy semtinde yer alan Bulgar kabristanının oluşturulması ve içinde yer alan Sveti Dimitar Kilisesi’nin inşa kararlarının ve mimari özelliklerinin belgeler yardımıyla değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bilindiği gibi Ortodoks Hristiyan olan Bulgarlar Rum milletine tâbi ve Rum Patrikhanesi’ne bağlıydılar. Bu durum zamanla Rumların, dini yönetimi ellerinde bulundurmalarından dolayı, kendisine bağlı olan Bulgarlara baskı ve asimilasyon politikaları uygulamalarına neden olmuştu. Islahat Fermanı ile Osmanlı Devleti’nin gayrimüslimlerin idaresinde yaptığı köklü değişimler sonrası Bulgarlar, 1870 yılında, Rum Patrikhanesi’nden ayrılarak kendi milli kiliselerinin devlet tarafından tanınmasını sağlamışlardı. İstanbul’da çeşitli semtlere dağılmış olarak yaşayan Bulgarların 19. yüzyılın sonlarında Şişli semtinde yoğunlaştıkları görülmektedir. Şişli bu dönemde bir “Bulgar Mahallesi” olarak anılmaktaydı. Eksarhhane binasının 1907 yılında Şişli’ye taşınmasından önce de eksarhhane binasının inşası için Şişli’de arsa arayışlarının oldukça fazla olduğu dikkate alındığında Şişli’nin Bulgar yerleşimi için seçilmiş bir bölge olduğu düşünülebilir.Bulgarların kendi eksarhlıklarını kurarak Rum Patrikhanesi’nin yönetiminden ve kilisesinden ayrılmaları Rum cemaatinin tepkisini Bulgar yapılarının inşasına çeken bir durum yaratmıştır. Şişli semtinde Bulgar yapılarının inşası sırasında semtin diğer gayrimüslim tebaasının daha önce yerleşik durumda olması nedeniyle boş arsa bulmakta zorlanıldığı ve özellikle Rum cemaatinin tepkisini çekmesinden çekinilerek semtte güvenlik önlemlerinin arttırıldığı sonuçlarına varılmıştır. Boş arsaların çevrelerinde farklı din ve mezheplerden oluşan grupların yerleşim durumları dikkate alınarak değerlendirildikleri görülmektedir. Hükümetin Hıristiyan cemaatleri bir araya toplama gayretine rağmen Hıristiyanların iki farklı mezhebinin ya da iki farklı etnik grubunun kent içinde birbirlerine yakın olmasının Hıristiyan cemaatler arasında hoş görülen bir durum olmadığı dikkat çeker. Diğer taraftan Müslümanların ikamet ettiği yerlere yakın bir Hıristiyan yerleşimi de istenmediğinden aynı semt içinde farklı noktalarda yaşama gerekliliği Bulgarların yapılarını inşa edecekleri alanları belirlemiştir. Bulgar cemaatine ait ve hakkında pek fazla araştırma yapılmamış olan Feriköy’deki Sveti Dimitar Kilisesi’nin yapımı ise 20. yüzyılın başlarına tarihlenir. Bulgar cemaati vefat eden Bulgarların ayinlerinin yapılması için Fener’deki kiliseye gitmek yerine Feriköy’de bir kilise yapılmasını talep etmiştir. Ancak, 1921 yılında inşaat bitmişse de kilisenin ruhsatsız inşa edildiğine ilişkin tartışmalar devam etmiştir. Diğer taraftan arsanın kabristan yapılmasıyla ilgili olarak da İngiliz tebaasından iki kişi tarafından şikâyette bulunulmuş ve dava açılmıştır. 1911 tarihinde Sultan Mehmed Reşad’ın verdiği bir irade ile Feriköy Sakızağacı Caddesi Orta Çeşme Sokağı’nda Bulgar cemaati için kabristan yapılmasına izin verilmiş olmasına rağmen çeşitli şikâyetler kilisenin inşa sürecini de geciktirmiştir.

Anahtar Kelimeler:

Bulgarian Buildings In Istanbul and Construction Of Sveti Dimitar Church In Ferikoy
2023
Dergi:  
Erdem
Yazar:  
Özet:

The flow of Bulgarians into the capital of the Ottoman Empire increased especially in the 19th century. Bulgarians, who worked in various jobs in Istanbul throughout the 19th century, have constructed public buildings, some of which are still standing and in the use of their communities, and yet their presence has been rather inconspicuous when compared to other non-Muslims (Greek, Armenian, and Jewish). The structures belonging to the Bulgarian community, mainly located in the Fener and Şişli districts of Istanbul, have not attracted the attention of researchers as much as the structures of other non- Muslims. This article briefly mentions the construction processes of the community structures belonging to Bulgarians, and with the help of documents, it aims to discuss the establishment of the Bulgarian cemetery in Şişli Feriköy district and to evaluate the construction decisions and the architectural features of the Sveti Dimitar Church within the cemetery. As it is known, Bulgarians, who were Orthodox Christians, were subject to the Greek nation and were attached to the Greek Patriarchate. This situation, in time, caused the Greeks to apply pressure and assimilation policies to the Bulgarians who were subordinate to them, since Greeks had the religious administration in their hands. After the radical changes made by the Ottoman Empire in the administration of non-Muslims with the Reform Edict, the Bulgarians left the Greek Patriarchate in 1870 and ensured that their national church was recognized by the state. It is seen that the Bulgarians, who lived in various districts in Istanbul, concentrated in the Şişli district at the end of the 19th century. Şişli was known as a “Bulgarian Neighborhood” in this period. Considering that before the exarchate building was moved to Şişli in 1907, the search for land for the construction of the exarchate building was quite high in Şişli, it can be considered that Şişli was a chosen region for the Bulgarian settlement. The fact that the Bulgarians left the administration and the church of the Greek Patriarchate by establishing their own exarchate created a situation that attracted the reaction of the Greek community to the construction of Bulgarian structures. It may be concluded that security measures in Şişli district were increased due to concerns regarding the reaction of the Greek community, as other non-Muslim communities had already been settled prior to the Bulgarians and it was difficult to find vacant lands for the construction of Bulgarian buildings. It is seen that the vacant lands are evaluated by considering the settlement status of groups consisting of different religions and sects around them. Despite the government’s efforts to settle Christian communities together, it is noteworthy that within the Christian community, it is not desirable for different sects or ethnic groups to come together in the city. On the other hand, since a Christian settlement close to the places where Muslims reside is not desired, the necessity of living in different points in the same district determined the areas where the Bulgarians would build their structures. The construction of the Sveti Dimitar Church in Feriköy, which belongs to the Bulgarian community and has not been studied much, dates back to the beginning of the 20th century. Instead of going to the church in Fener, the Bulgarian community demanded that a church be built in Feriköy for the rituals of the deceased Bulgarians. However, even though the construction was finished in 1921, the discussions about the unlicensed construction of the church continued. On the other hand, two British citizens complained about the construction of the land as a cemetery and a lawsuit was filed. Although it was allowed to build a cemetery for the Bulgarian community in Feriköy Sakızağacı Street Orta Çeşme Street with a will of Sultan Mehmed Reşad in 1911, various complaints delayed the construction process of the church.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Erdem

Alan :   Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 705
Atıf : 1.683
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini