Zaman ilerledikçe sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik pek çok alanda değişim meydana gelmektedir. Zamanla bu değişime ayak uydurmaya ve alışmaya başlanır. Ancak alışkanlık kontrolsüz bir şekilde artarsa saplantıya, bağımlılığa dönüşebilir. Bu da kişinin alıştığının dışındakilere kayıtsız kalmasına sebep olur; onu uyuşturur, duyarsızlaştırır. Kur’an’ın inmeye başladığı zaman muhatabı olan toplum, alışkanlıklarına bağlı, değerlerini bu bağımlılıkla şekillendirmiş, çevresine karşı duyarlı görünen ancak farkındalık gücü zayıf bir toplumdur. Bu toplumun alışkanlıklarının sebep olduğu keyfiyet ya da sahip oldukları kültürel kodlar, cömertliğin gösterişe; kardeşliğin, haksız da olsa onu her koşulda koruma demek olan asabiyete; iyiliğin, çıkarlar doğrultusunda yapılan bir eyleme dönüşmesine neden olmuştur. Bu durumda anlamlı gibi görünen bir davranış, çıkarlara alet edilen haksız, keyfi bir eyleme dönüşebilmektedir. Bu da kişileri duyarlı davrandıklarını iddia etseler de aslında bazı hususlarda duyarsızlaştırabilmektedir. Günümüzde doğum günü, bebek partileri gibi özel günler, çok beğeni alıp konuşulsun diye, israf ve tüketim çılgınlığına alet olmuştur. Dolayısıyla “iyi bir ânı başkasıyla paylaşma” durumu, kişilerin popülerliğini artırma eylemine dönüşmüştür. Yine “ihtiyacı olan biri için bir şey yapmak”, “takdir, alkış, çıkar beklendiği için bir şey yapmak” halini almıştır. Öte yandan sadece sanal dünya aracılığı ile bir yardım organizasyonunun parçası olmak çevreye karşı farkındalığı azaltırken; “herkes yapıyor” düşüncesiyle haksız/ emeksiz kazanç içeren eylemler de yaygınlaşmaya başlamıştır. Nüzul döneminin Arap toplumunda genelde örfi ve toplumsal durumlar, günümüzde ise teknoloji ve buna bağlı gelişen sosyal medya dili duyarsızlaşmaya sebep olmuştur. Bu çalışmanın amacı hızla değişen, insanların birbirine yabancılaştığı ve bencilleştiği dünyada insanların birbirlerine duydukları ihtiyaçta asıl önemli olanın sözde duyarlılık değil eylemde duyarlılık olduğunun vurgulanmasıdır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmış, betimsel analizler ile duyarsızlık içeren davranışlar incelenmiştir. Ulaşılan sonuçlara göre insanlık tarihinde değerde bozulma; temelde para, makam ve soy olmak üzere üç hususta ortaya çıkmıştır. Kur’an vahyi, nüzul dönemi toplumunda değerlerin iyi eyleme dönüşmediği ve insanların makam, mal, asabiyet duygusuyla diğer insanlara karşı duyarsızlaştığı noktada indirilmeye başlamıştır. Onun toplumu ıslah noktasındaki tutumu “mal ve makam hırsı, yalan, kibir, laf taşıma” gibi davranışları reddetme; “cömertlik, iyilik, israf, kardeşlik” gibi davranışları dönüştürme ya da inşa etme şeklinde bir değişim çağrısıdır. Bunu yaparken yardıma, sabra, yumuşaklığa davet eden yapıcı bir üslup kullanmıştır. Günümüzde -özellikle sanal alemin neden olduğu- sözde duyarlılık, Kur’an’ın eylem vurgusu dikkate alınarak terk edilmelidir. Bugün Kur’an’ın yaptığı gibi ahlaki yönden duyarlılık içeren davranışlar hatırlanmalı, yeniden gün yüzüne çıkarılmalı ve eyleme geçilmelidir.
Zaman ilerledikçe sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik pek çok alanda değişim meydana gelmektedir. Zamanla bu değişime ayak uydurmaya ve alışmaya başlanır. Ancak alışkanlık kontrolsüz bir şekilde artarsa saplantıya, bağımlılığa dönüşebilir. Bu da kişinin alıştığının dışındakilere kayıtsız kalmasına sebep olur; onu uyuşturur, duyarsızlaştırır. Kur’an’ın inmeye başladığı zaman muhatabı olan toplum, alışkanlıklarına bağlı, değerlerini bu bağımlılıkla şekillendirmiş, çevresine karşı duyarlı görünen ancak farkındalık gücü zayıf bir toplumdur. Bu toplumun alışkanlıklarının sebep olduğu keyfiyet ya da sahip oldukları kültürel kodlar, cömertliğin gösterişe; kardeşliğin, haksız da olsa onu her koşulda koruma demek olan asabiyete; iyiliğin, çıkarlar doğrultusunda yapılan bir eyleme dönüşmesine neden olmuştur. Bu durumda anlamlı gibi görünen bir davranış, çıkarlara alet edilen haksız, keyfi bir eyleme dönüşebilmektedir. Bu da kişileri duyarlı davrandıklarını iddia etseler de aslında bazı hususlarda duyarsızlaştırabilmektedir. Günümüzde doğum günü, bebek partileri gibi özel günler, çok beğeni alıp konuşulsun diye, israf ve tüketim çılgınlığına alet olmuştur. Dolayısıyla “iyi bir ânı başkasıyla paylaşma” durumu, kişilerin popülerliğini artırma eylemine dönüşmüştür. Yine “ihtiyacı olan biri için bir şey yapmak”, “takdir, alkış, çıkar beklendiği için bir şey yapmak” halini almıştır. Öte yandan sadece sanal dünya aracılığı ile bir yardım organizasyonunun parçası olmak çevreye karşı farkındalığı azaltırken; “herkes yapıyor” düşüncesiyle haksız/ emeksiz kazanç içeren eylemler de yaygınlaşmaya başlamıştır. Nüzul döneminin Arap toplumunda genelde örfi ve toplumsal durumlar, günümüzde ise teknoloji ve buna bağlı gelişen sosyal medya dili duyarsızlaşmaya sebep olmuştur. Bu çalışmanın amacı hızla değişen, insanların birbirine yabancılaştığı ve bencilleştiği dünyada insanların birbirlerine duydukları ihtiyaçta asıl önemli olanın sözde duyarlılık değil eylemde duyarlılık olduğunun vurgulanmasıdır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmış, betimsel analizler ile duyarsızlık içeren davranışlar incelenmiştir. Ulaşılan sonuçlara göre insanlık tarihinde değerde bozulma; temelde para, makam ve soy olmak üzere üç hususta ortaya çıkmıştır. Kur’an vahyi, nüzul dönemi toplumunda değerlerin iyi eyleme dönüşmediği ve insanların makam, mal, asabiyet duygusuyla diğer insanlara karşı duyarsızlaştığı noktada indirilmeye başlamıştır. Onun toplumu ıslah noktasındaki tutumu “mal ve makam hırsı, yalan, kibir, laf taşıma” gibi davranışları reddetme; “cömertlik, iyilik, israf, kardeşlik” gibi davranışları dönüştürme ya da inşa etme şeklinde bir değişim çağrısıdır. Bunu yaparken yardıma, sabra, yumuşaklığa davet eden yapıcı bir üslup kullanmıştır. Günümüzde -özellikle sanal alemin neden olduğu- sözde duyarlılık, Kur’an’ın eylem vurgusu dikkate alınarak terk edilmelidir. Bugün Kur’an’ın yaptığı gibi ahlaki yönden duyarlılık içeren davranışlar hatırlanmalı, yeniden gün yüzüne çıkarılmalı ve eyleme geçilmelidir.
Alan : Güzel Sanatlar; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|