Jeopolitiği ve jeostratejiyi değiştiren kılıç, bir zamanlar Gordion'un düğümünü keserken, silahların gücü nereye evrilirse evrilsin, diplomasinin keskin kalemleri dünyayı şekillendirmeye devam etmektedir. Güç mücadelesinde mahir olan muktedirler, gücün idamesinde diplomasinin her veçhesini kullanırlar ve yeri geldiğinde uzun ve yıpratıcı bir soğuk savaşı veya yıkıcı etkileri yüksek bir sıcak savaşı tercih ederler. Muktedirlerin yürüttüğü savaş sanatı, tıpkı çelik üretiminde demirin gördüğü ısısal işlem gibi onların ruhunda aşırı sert ve kırılgan ya da endüstriyel üretimde işe yaramayacak kadar esnek bir yapıya dönüşmektedir. Bu çalışmada, özellikle Kanuni Sultan Süleyman'dan, Mustafa Kemal Atatürk'e kadar olan dönemde Osmanlı Padişahları'nın musiki ile olan ilişkileri ve sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında sürdürülen reformların tesisinde müziğin estetik rolü incelenmiştir. Çalışma kapsamında, demir cevherinin içerisinde bulunan saflaştırılamayan maddelere rağmen yüksek gerilime dayanıklı çelik üretiminde kireçtaşının oynadığı rol gibi bir orkestra şefinin kullandığı baton'un savaş sanatına ve diplomasiye kazandırdığı estetik anlayışın etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Sonuç olarak mehter takımından, bando'ya olan dönüşümün uluslararası ilişkilerde kılıç ve kaleme kıyasla yumuşak gücün bir unsuru olan baton'un da etkili bir diplomatik araç olduğu kanaatine varılmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|