İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümlerinde retorik ve kompozisyon çalışmalarının ortaya çıkışıyla birlikte, kompozisyon ve yazı becerilerini geliştirme derslerinde edebiyatın yeri çokça sorgulanmaya başlamıştır. İlerleyen yıllarda kompozisyon çalışmaları ve ilgili alanların yerinin sabitleşmesiyle de bu tartışma edebiyat ve kompozisyon arasındaki ayrımı daha da derinleştirecek şekilde devam etmiştir. Son olarak, geçtiğimiz birkaç on yılda, her türlü edebiyat çalışmalarının, kompozisyon öğretiminden elimine edilmesine yönelik bir durum ortaya çıkmıştır. Gerald Graff’tan David Bartholomae’ye, Peter Elbow’dan Gary Olson’a kadar pek çok araştırmacı ve teorisyen konuyla ilgili görüşlerini ortaya koymuşlardır. Bu makale, işte bu tartışmada edebiyatın savunulmasına dair mütevazı bir katkı yapmayı amaçlamaktadır. Konuyla ilgili önde gelen belli başlı görüşler sunulurken bu görüşlerin olumlu ve olumsuz yanları irdelenmekte, kompozisyon derslerinin edebiyatlı ve edebiyatsız öğretimi arasındaki farklar sıralanmaktadır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|