Hak düşüncesi insanın ruhsal yaşantısında saklıdoğal bir olgudur. Hak dediğimiz yetki daha sonralarıkişiliğin ve buna paralel olarak düşüncenin gelişmesiyle kişiliğe bağlıbir bağlantıya ve bütünleşmeye dönüşmektedir. Hak denen yetkinin kullanımıise ancak hak bilincinin güçlenmesi ölçüsünde anlam, değer ve önem kazanır. Toplum hayatında ve özellikle hukuk düzeninde hak, borç veya ödev yükümlülük arasında çok ince bir karşılık ilişkisinin bulunduğu görülür. Hak kavramısadece özel hukuk veya sadece kişiler için değil, kamu hukuku, topluluklar, toplumlar ve uluslar için de geçerlidir. Hukuk kavramında olduğu gibi hak kavramının da niteliği, özü ve esasıkonusunda görüşbirliği yoktur. Hak kavramınıKabul edenler gerekçelerini irade kuramı, menfaat kuramı, karma kuram ve analitik beyan ve tasarım kuramlarıadıaltında açıklamışlardır. Hak kavramınıreddedenlerin başında ise Jeremy Bentham, Leon Duguit, Hans Kelsen gibi munist hukukçular yer almakla birlikte, Amerikan, ve İskandinav Realizminin görüşleri de açıklanmıştır.
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|