Halk inanışları bilimin ve teknolojinin sunduğu tüm akla uygun açımlamalara ve çözümlere rağmen geçerliliğini, inanma durumunu korumaktadır. Kuşaktan kuşağa aktarılan etrafında birçok inanmaların ve ritüellerin oluştuğu inanışlardan birisi de Alkarısı inanmasıdır. Ülkemizin değişik bölgelerinde, değişik adlarla bilinen kadınların ve yeni doğmuş çocukların ciğerini yiyen korkunç görünümlü bu yaratık Türk inanç sisteminde Ulu Ana/Umay merkezli bir iyi iyeden türemiş zamanla olumsuzlayıcı yönüyle bilinir olmuştur. Anaerkil yapının merkezindeki bu kadın iye, doğumun, üremenin, çoğalmanın -yalnız insanlar için değil hayvanlar için de- simgesel değeri olmuş, dönem dönem Tanrıça, melek gibi algılanmış dolayısıyla inanç sistemini etkilemiştir. Tarih boyunca insanoğlunun güçlüye, iyiye ve ona sahip iyelere sığınma ihtiyacı mitolojik varlıkları hep var etmiştir. Kurt/Bozkurt, Umay, Ulu Ana, Hızır bu eksende değerlendirildiğinde Türk milletinin iyiye sığınma ihtiyacı daha somut olarak görülecektir.
People's beliefs preserve their validity, their status of belief, despite all the reasonable concepts and solutions offered by science and technology. One of the beliefs around which many beliefs and rituals are formed from generation to generation is the belief of Alkarah. In different regions of our country, this terrible appearance of creature that is eating the lungs of women and newborn children known by different names has been known in the Turkish system of belief for its negative side with the time derived from a good good center of Ulu Ana/Umay. This woman in the center of the anaerculate structure has become the symbolic value of birth, reproduction, reproduction – not only for humans, but also for animals – and has influenced the system of beliefs, thus perceived as a goddess, an angel. Thro
Field : Eğitim Bilimleri; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|