Views
7
Bu çalışmada, İstanbul’un küresel kent turizmi pazarına nasıl entegre olmaya çalıştığı incelenmektedir. 1980’lerden itibaren bir post-sanayi şehri olmaya zorlanan İstanbul, kültür turizmi pazarında cazip bir konuma gelebilmek için bir imaj ve kimlik yenileme sürecine girmiş, böylelikle kent turizmi pazarının yerleşik şehirleriyle de rekabete girişmiştir. Söz konusu küresel rekabet, şehirlerin büyük kültürel etkinlikler düzenlenmesini, kültürel ve tarihi mirasın restorasyonunu, kültür ve müze alanlarının oluşturulmasını içeren bir örgütlenme sürecine girmelerini gerektirir. Çalışmamız bu bağlamda İstanbul’un İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti organizasyonu ve yeni kültür alanlarının oluşturulması yoluyla, Avrupa ve küresel turizm pazarlarına yönelik nasıl bir yeni kültür kenti markası yarattığını göstermeye çalışmaktadır. Böylelikle, alışılageldiği üzere bazen Asya bazen de Avrupa şehri olarak görülen İstanbul’un, kendi olmama pahasına, modern ve Avrupalı kimliğini ön plana çıkardığı ortaya konulmaktadır. Çünkü kültür turizmi pazarına hakim olan tanıtım yapı ve tekniklerinin küreselleşmesi ile birlikte, şehirler giderek daha çok birbirlerine benzemekte ve özgünlüklerini kaybetmektedir.
We will attempt to describe how Istanbul tries to integrate the urban tourism world market. Fated to become a postindustrial city since the 80’s, Istanbul entered a process of renewal of its image and identity in order to become an attractive place on the market of cultural tourism, hence starting to challenge cities already well installed on the market of urban tourism. This global competition brings the cities to a process of organizing major cultural events, restoring cultural and historical heritage, and create new museums and cultural centers. ın this context, we will try to show how, through a major event such as Istanbul European Capital of culture 2010 and the phenomenons linked to the creation of new culture centers, Istanbul reinvents its image as a city of culture for the European and global tourism markets. We will thus try to show how Istanbul, usually seen as a mix of Asia and Europe, insisted on the modern and European sides of its identity, with the risk of loosing parts of herself in the process since the globalization of the marketing techniques and structures on the cultural tourism market tends to make the cities resemble each others and loose their originality.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Ulusal
Article Detail 
Similar Articles
Download PDF
Journal Information
Listen Paper
Cite
Print This Page
Share
Mendeley
