Views
27
Downloands
7
Aziz Nesin, modern Türk edebiyatı içerisinde siyasal tercihleri, ironik anlatımı ve birçok türde eser vermesi ile dikkat çekici bir isimdir. Aziz Nesin, 1940’lı yılların toplumcu gerçekçi yazarları ile birçok açıdan aynı kaderi yaşamıştır. Yazar, Bir Sürgünün Anıları ile 1948 yılında Bursa’da geçen dört aylık sürgün yaşamını tüm çıplaklığıyla okuyucularla paylaşmıştır. Anılar Aziz Nesin’in özel hayatı hakkında kıymetli bilgiler verdiği gibi, 1948 yılı Bursa’sı sokaklarını, kurumlarını, insan profilini ve devlet erkinin davranış kalıplarını göstermesi bakımından önemli bir vesikadır. Bu çalışmada eser, “sürgün edebiyatı” bağlamında değerlendirilecektir. Sürgün edebiyatı bakımından henüz teorik sınırlar netleşmemiş olsa da sürgünle ilgili eserlerden hareketle sürgün hadisesine ve sürgün kimliğe dair önemli bir birikim elde edilmiştir. Bu makale sürgün literatürüne katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada Gilles Deleuze, Sophia McClennen ve Edward Said’in göç ve sürgün yazını için kullandıkları kavramsallaştırmalardan hareket edileceği gibi, Aziz Nesin’in şahsında şekillenen bazı özelliklere de vurgu yapılacaktır. Konu, sürgün kimliğin belirgin özelliklerinden ‘yersiz yurtsuzluk’, ‘yabancılık/yabancılaşma’, ‘kendine yönelen suçluluk’, ‘sınır saplantısı’, ‘özlem’, ‘nostaljiye sığınma ya da yaratıcı aşkınlık’, ‘hayâl kırıklığı’ gibi unsurlarla Aziz Nesin’in sürgün hayatı üzerinden şekillenecektir. Sürgün, dünya üzerinde en eski cezalandırmalardan biridir ve günümüzde de hâlâ yaşanmaktadır. İnsanoğlu bu ceza karşısında benzer kaderler yaşamaktadır; ancak her sürgün, kendisinden önceki bütün sürgünlerle birçok benzerlik taşısa da biricik olmaya devam eder.
St. Nesin is a remarkable name in modern Turkish literature with his political preferences, ironic narrative and many kinds of works. St. Nesin has experienced the same fate in many ways as the socialist realistic writers of the 1940s. The author, with the Memories of a Exile, shared his four-month exile life in Bursa in 1948 with all his nakedness with the readers. As the memories provide valuable information about the private life of St. Nesin, the 1948 Bursa is an important event in terms of showing its streets, institutions, human profile and state man's behavior patterns. In this work, the work will be assessed in the context of "exile literature". Although the theoretical boundaries of the expulsion literature have not yet been cleared, a significant accumulation of knowledge has been obtained from the work related to the expulsion to the expulsion event and the identity of the expulsion. This article aims to contribute to the expulsion literature. In the study, Gilles Deleuze, Sophia McClennen and Edward Said’s conceptualizations used for the immigration and expulsion letter, will also emphasize some of the characteristics shaped in the person of the Holy Nest. The subject will be shaped by the elements of the clear characteristics of the deported identity, such as ‘immortality’, ‘extraterrestrial/extraterrestrial’, ‘self-directed guilt’, ‘border breach’, ‘observation’, ‘hostalgic refuge or creative exaggeration’, ‘deceitful disappointment’ and the elderly life of the Holy Spirit. Exile is one of the oldest punishments in the world and is still in existence today. The human son lives similar fates in the face of this punishment; but every exile, even though it has many similarities with all the exile before it, remains unique.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Article Detail 
Similar Articles
Download PDF
Journal Information
Listen Paper
Cite
Print This Page
Share
Mendeley
