Görüntüleme
80
İndirme
21
Sosyal yaşamın bir parçası olan yabancılaşma kavramı, zaman, mekân, toplumsal farklılık gözetmeksizin evrensel bir tema hâlini alarak yazının da önemli durak noktalarından biri hâline gelmiştir. Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar (1972) ve Ralph Ellison’un Görülmeyen Adam (1952) adlı eserleri de yabancılaşma kavramı üzerinde durarak evrensel yalnız bireyin serüvenini Türk ve Amerikan toplumu üzerinden yansıtmaktadır. Her iki eserde de ana karakterler yabancılaşma durumu ile karşılaşmaları ve bu durumun üstesinden gelebilmeleri için geliştirdikleri yöntemlerle ortak bir alan yaratırlar. Türk toplumunda yabancılaşmış bireye Atay “tutunamayanlar” motifi ile ışık tutarken, Ellison Amerikan toplumundaki yabancılaşmış bireye “görülmemek” motifi üzerinden seslenir. Atay’ın zihinsel sürgüne mahkûm edilen ve tutunamayan Turgut Özben ve Selim Işık adlı karakterleri de tam da bu noktada bedensel sürgüne mahkûm edilen Görülmeyen Adam ile edebi olarak kesişir. Farklı coğrafyalardan okuyucuya seslenen karakterler, topluma ve özbenliklerine yabancılaşma hâllerinden, içinde bulundukları döngüden, kendilerine has geliştirmiş oldukları stratejiler yoluyla çıkmayı başarırlar. Karakterlerin pasif direnişlerini yansıtan; yeniden doğuş, kurtuluş ve sürgünün sona ermesi gibi imgeler ağı üzerinden incelenebilecek olan eserler yabancılaşan insanın hikayesini aktarmaktadır. Bu çalışmanın amacı farklı dillere ve kültürlere ait olan Tutunamayanlar ve Görülmeyen Adam eserlerindeki yabancılaşma izleğini, Hegel’in yabancılaşma ve Efendi-Köle diyalektiğine dayanarak, “tutunamamak” ve “görülmemek” motifleri üzerinden karşılaştırmalı edebiyat verileri ışığında, çoğulcu yöntem doğrultusunda incelemektir. Çalışmanın sonunda karakterlerin yabancılaşma evreleri ve yabancılaşmış bedenleri ve ruhları aracılığı ile bu evrelerden kurtuluş süreçlerindeki benzerlikler ve farklılıklar değerlendirilecektir.
The concept of alienation, which is part of social life, has become one of the important stages of the book, taking the status of a universal theme, regardless of time, space, social differences. His son Atay's The Untolds (1972) and Ralph Ellison's The Invisible Man (1952) also stands on the concept of alienation and reflect the universal solitary individual's influence through the Turkish and American society. In both works, the main characters create a common space with the methods they have developed to encounter the state of alienation and to overcome this situation. While the foreigner in the Turkish society is lighted with the motivation of Atay's "no-managed", Ellison calls the foreigner in the American society on the motivation of "not seen". The characters of Turgut Özben and Selim Işık, who are convicted of the mental expulsion of Atay and who are unable to be arrested, are literally crossed with the Unseen Man, who is convicted of the physical expulsion at this point. Characters from different geographs to the reader manage to get out of the circumstances of alienation to their society and identities, from the cycle in which they are, through the strategies they have developed for themselves. The works that reflect the passive resistance of the characters; the works that can be studied through the network of images such as the resurrection, redemption and the end of the exile translate the story of the stranger. The objective of this study is to study the trace of foreignization in the works of the Impossible and the Invisible Man, which belong to different languages and cultures, based on Hegel’s foreignization and the Lord-Dark dialogue, in the light of comparable literary data on the motifs of “not being held” and “not being seen” in a multi-methode manner. At the end of the study, the similarities and differences in the processes of liberation from these stages will be assessed through the stages of alienation of the characters and through the alienated bodies and spirits.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
