Özet:

Son günlerde, kapsayıcı siyaseti ve birleştirici üslubuyla, siyasette özlenen bir tavrı sergileyen Saadet Partisi herkesin ilgi odağı haline gelmiştir. Bu ilgi, aslında Milli Görüş Partileri’nin tamamında görülmüş ve Refah Partisi ile zirveye ulaşmıştır. Milli Görüş halk tarafından ilgiyle takip edilirken, rejim tarafından laik düzene bir tehdit olarak algılanmış ve bu sebepten dolayı Milli Görüş’ün dört partisi kapatılmıştır. Milli Görüş’ün 1995 yılında en büyük parti olmasında 1994 yerel seçimlerinden sonra, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tüm belediyelerde uygulamaya geçirdiği sosyal belediyecilik hizmetlerinin önemli bir etkisi olmuştur. Beyaz Masa ve Halk Meclisleri ile halkın belediye çalışmalarına katılımı sağlanmış, Meslek Edindirme Kursları, sosyal konutlar, sosyal yardımlar ve aşevleri ile alt gelir gurupları desteklenmiş, ailenin korunması, kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve gençlere sahip çıkılması yönündeki projeler hayata geçirilmiş, engellilerin hayatını kolaylaştıracak faaliyetler yapılmış, eğitime destek verilmiş ve en önemlisi belediyelerin imajını zedeleyen rüşvetin ve maliyesini altüst eden israfın önüne geçilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sosyal belediyecilik uygulamalarına farklı bakış açısı ve sosyal belediyecilikten sapmaların, 24 Haziran genel seçimine ve akabinde yapılacak Mart 2019 seçimine yansıması kaçınılmaz olacaktır. Mart 2019 seçim sonuçlarının, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin uygulayamadığı sosyal politikalar kadar, Saadet Partisi’nin sosyal projeleri ve performansı ile de belirleneceği muhtemeldir.

Anahtar Kelimeler: