Hangi sistem daha iyidir tartışmaları siyaset biliminin antik dönemden itibaren üzerinde durduğu ana konularından birisidir. Başkanlık sisteminin bir türevi olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi modeli de Türkiye’de uzun süredir tartışılan konulardan birisidir. Bu çalışmanın konusu 24 Haziran 2018 yılında Türkiye’de uygulamaya giren cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinedir. Bu çerçevede öncelikle ani yapılan değişikliklerin istenilen sonuçları verip veremeyeceği meselesi üzerinde durulmuştur. Ani yapılan değişikliklerin beklentilerin aksine sonuçlar doğurabileceği tezi dile getirilmiştir. Ardından, sistem değişikliğinin iki yıllık uygulamada beklenen sonuçları verip vermediği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, bu çalışmada koalisyon hükümetini sona erdirmesi beklenen yeni sistemin Türkiye'yi beklentilerin aksine koalisyon hükümetlerine mahkûm ettiği ileri sürülmüştür. Bu durumun kısa ve uzun vadede istikrarsızlıklara yol açma potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çekilmiştir. Bilindiği üzere başkanlık, yarı başkanlık, parlamenter sistemler demokratik yönetme modelleridir. Uygulandıkları ülkelerin kültürel alt yapısına göre demokrasinin işleyişine olumlu ya da olumsuz etkileri olabilir. Bu çerçevede Türkiye’de sistem değişikliğinin demokrasinin işleyişini etkileyip etkilemediği irdelenmiştir. Bilindiği üzere başkanlık sistemleri kurumsallaşmadan ziyade başkanın şahsında kişiselleşmeyi ön plana çıkarır. Bu perspektiften bakıldığında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye’de demokrasinin işleyişine olumsuz bir katkı yaptığı iddia edilmiştir. Parlamento, sistemin sağladığı imkânlarla da otoritesi pekişen karizmatik başkan, yürütme, karşısında güç kaybetmiştir. Bu manada Türkiye’de demokrasi istenilmeyen bir yöne, delegasyoncu demokrasi modeline doğru hızla evrilmeye başlamıştır.
Hangi sistem daha iyidir tartışmaları siyaset biliminin antik dönemden itibaren üzerinde durduğu ana konularından birisidir. Başkanlık sisteminin bir türevi olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi modeli de Türkiye’de uzun süredir tartışılan konulardan birisidir. Bu çalışmanın konusu 24 Haziran 2018 yılında Türkiye’de uygulamaya giren cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinedir. Bu çerçevede öncelikle ani yapılan değişikliklerin istenilen sonuçları verip veremeyeceği meselesi üzerinde durulmuştur. Ani yapılan değişikliklerin beklentilerin aksine sonuçlar doğurabileceği tezi dile getirilmiştir. Ardından, sistem değişikliğinin iki yıllık uygulamada beklenen sonuçları verip vermediği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, bu çalışmada koalisyon hükümetini sona erdirmesi beklenen yeni sistemin Türkiye'yi beklentilerin aksine koalisyon hükümetlerine mahkûm ettiği ileri sürülmüştür. Bu durumun kısa ve uzun vadede istikrarsızlıklara yol açma potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çekilmiştir. Bilindiği üzere başkanlık, yarı başkanlık, parlamenter sistemler demokratik yönetme modelleridir. Uygulandıkları ülkelerin kültürel alt yapısına göre demokrasinin işleyişine olumlu ya da olumsuz etkileri olabilir. Bu çerçevede Türkiye’de sistem değişikliğinin demokrasinin işleyişini etkileyip etkilemediği irdelenmiştir. Bilindiği üzere başkanlık sistemleri kurumsallaşmadan ziyade başkanın şahsında kişiselleşmeyi ön plana çıkarır. Bu perspektiften bakıldığında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye’de demokrasinin işleyişine olumsuz bir katkı yaptığı iddia edilmiştir. Parlamento, sistemin sağladığı imkânlarla da otoritesi pekişen karizmatik başkan, yürütme, karşısında güç kaybetmiştir. Bu manada Türkiye’de demokrasi istenilmeyen bir yöne, delegasyoncu demokrasi modeline doğru hızla evrilmeye başlamıştır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|