Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 14
 İndirme 2
Din ve Dünya Geriliminin Yeniden Yorumlanması: Müceddidî ve Hâlidî Şeyhlerinin Deneyimleri Bağlamında Nakşibendî Tarikatı
2022
Dergi:  
darulfunun ilahiyat
Yazar:  
Özet:

Rushain Abbasi “Modern öncesi dönemde Müslümanlar dini ve seküleri birbirinden ayırdılar mı?” adlı makalesinde birçok yazarın aksine bu iki alanın modern öncesi dünyada da günümüzdekine benzer bir biçimde ayrılmakta olduğunu iddia etmektedir. Bu makalede Abbasi’nin önerdiği üçlü sınıflandırmaya bir dördüncüsünü eklemeyi önermekteyiz. Din ve dünya arasındaki ayrımın sadece analitik bir ayrım olmadığını, iki ucun birbirine zıt, gerilimli bir ilişki içinde ortaya çıktığını iddia etmekteyiz. Bu ayrım sadece doktriner düzlemde değil, aynı zamanda günlük yaşamda, söylemsel düzlemde ve pratik akıl yürütme noktalarında ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda din ve dünya arasındaki ayrım Abbasi’nin iddia ettiği gibi sadece İslam düşüncesine içkin kavramsal bir ayrımın ötesindedir. Makalenin temel amacı beş Nakşibendî şeyhinin bu çabayı bizzat kendi yaşamlarında ne şekilde sergilediklerini göstererek tartışmaktır. Bu amaç doğrultusunda Shmuel Eisenstadt tarafından öne sürülmüş olan gerçekliğin transcendental (aşkın olan) ile mundane (gündelik olan) düzlemler arasındaki gerilimi ele aldığı kavramsal çerçeveye başvurulmuştur. Beş şeyhin bu gerilimi nasıl yaşadığı ve kendi pratik kararlarında ne şekilde yorumlayarak üstesinden geldikleri, iki alan arasında nasıl köprü kurdukları ve bunun kendi öğretilerine nasıl yansıdığı makalede tartışılmaktadır. Bu bağlamada Nakşibendiliğin “halvet der-encümen” prensibi bu iki dünya arasındaki gerilimin üstesinden gelinmesini mümkün kılan anahtar yaklaşım olarak ele alınmaktadır. 

Anahtar Kelimeler:

Reinterpreting The Tension Between Dīn and Dunyā: The Naqshbandī Ṭarīqah As Experienced and Shaped By Its Mujaddidī and Khālidī Shaykhs
2022
Yazar:  
Özet:

In his article “Did Premodern Muslims Distinguish the Religious and Secular?,” Rushain Abbasi convincingly demonstrates how pre-modern Muslim thinkers had made an array of meaningful distinctions between dīn (‘religion’) and dunyā (‘the world’) approximating the religious-secular dyad. This paper explores a fourth typology, a latent opposing attitude toward the dīn-dunyā binary, by expanding Abbasi’s analytical trajectory to include both a discursive and pragmatic framework – the former involving scrutiny of the content and substance of rationally thought-out arguments, the latter demanding a closer look at how ideas have informed and shaped practical forms of reasoning and their application in the real world. Therefore, beyond the conceptual and epistemological signification of the dīn-dunyā binary in Islamic thought as surveyed by Abbasi, an attempt will be made to show how Muslims have also reasoned in both theoretical and practical terms to bridge the tension between the two spheres. The overarching objective is to consider how the dīn-dunyā binary fares in the Islamic mystical tradition through a case study analysis of five prominent Naqshbandī shaykhs: Aḥmad Sirhindī, Khālid al-Shahrazūrī, Aḥmad Gümüşhānevī, Zahid Kotku, and Mahmud Esad Coşan. The dialectical method developed by Shmuel Eisenstadt, which supposes a basic tension between the transcendental and mundane orders, will be applied to examine how each individual shaykh experienced, interpreted, and bridged the opposition between dīn and dunyā in both their doctrinal teachings and life-practices. The study aims to show how the shaykhs applied certain ethico-mystical principles like khalwat dar anjuman (‘solitude within society’) in a way that saw them engaging in a constant and concerted effort at bridging the unbridgeable in their worldly and other-worldly pursuits.

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler


darulfunun ilahiyat

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 433
Atıf : 543
2023 Impact/Etki : 0.042
darulfunun ilahiyat