İnsan hakları üzerinden sosyal adalet temelli ve uygulamaya dönük bir meslek olarak sosyal hizmet, muhatabı olan müracaatçıların sorunlarının çözümü noktasında onlara daha etkin bir sağaltım sunabilme amacıyla, sosyal hizmet müdahalesi sırasında çok sayıda kuramsal yaklaşım kullanır. Bu kuramsal yaklaşımlar, farklı birçok disiplinden eklektik bir anlayışla uygulayıcılara profesyonel hizmet sunumunun nasıl olması gerektiğine dair genel bir çerçeve sunar. Sosyal hizmet uygulamalarında kullanılan kuramsal yaklaşımlardan biri de 1950’li yıllarda Carl Rogers tarafından geliştirilen “Birey Merkezli Yaklaşım”dır. Bu yaklaşım, bireyin yaşamına etki eden tek aktörün kendisi olduğunu savunurken, yönlendirici tutum ile uygulamalara karşı çıkar ve insanı merkeze alır. Bu yaklaşımın üç önemli bileşeni empati, kabul ve saygıdır. Bu çalışmada, birey merkezli yaklaşımın ne olduğunun anlaşılması ve bu yaklaşımın sosyal hizmet müdahalesinde nasıl kullanılabileceğinin ortaya konması amaçlanmıştır. İlgili amaç doğrultusunda, ilk bölümde birey merkezli yaklaşımın teorik çerçevesi kurgulanmış; ikinci bölümde birey merkezli yaklaşımın sosyal hizmet uygulamalarında kullanımı vaka analizini de içerecek şekilde ele alınmış; son bölümde değerlendirme ile çalışma tamamlanmıştır. Bu çalışmanın genelinde sıkça bahsi geçen “müracaatçı” kavramı; ruh sağlığı terminolojisinde “danışan”, “hizmet alan” ve/veya “bakım gören” olarak anılan diğer kavramları da karşılayacak biçimde tek başına kullanılmıştır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|