İnsanlık tarihi ile birlikte başlayan göç hareketi, en genel tanımı ile insanın, varoluşundan itibaren birçok nedenden dolayı yaşadığı yerden, gönüllü ya da zorunlu, kısa ya da uzun süreli olarak ayrılmış, başka bir yere gitmiş olmasıdır. Anadolu toprakları, tarih boyunca büyüklü küçüklü göç hareketlerine zaman zaman yol olmuş, zaman zaman da bu göçlerin ev sahipliğini yapmıştır. Göçlerle medeniyetler yıkılmış, yenileri yükselmiştir. Aynı zamanda kültürler, diller değişmiş ve birbirlerinden etkilenerek kimi zaman zenginleşmiş, kimi zaman da asimile olmuştur. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan, Cumhuriyet dönemine kadar birçok göçün yaşandığı Anadolu’nun, kültürel gelişimi de birbirinden farklı toplulukların bir arada yaşayabilme kabiliyetleri sayesinde gerçekleşmiştir. 1923’de Cumhuriyet’in ilan edildiği tarihten itibaren günümüze kadar Türkiye’ye farklı ülkelerden gelen, göçmen, mübadil ve sığınanlar, hükümetlerin, hem idari hem de ekonomik bakımdan, gündeminin önemli konuları içinde yer almışlardır. Bu çalışmanın sınırlarını belirleyen 1923 – 1945 yılları arasında 174.999 kişinin göç ettiği tespit edilmiştir. Söz konusu dönemde, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya, Yunanistan’dan Türkiye’ye yapılan göçlerin nedenleri, göç edilen ülkelerdeki hayat koşulları, Türkiye Cumhuriyeti’nin konu ile ilgili aldığı tedbirler, uyguladığı politika ile göçmenlerin yaşadıkları sorunlar incelenmeye çalışılmıştır.
The immigration movement that begins with the history of mankind is, in the most general definition, that man has gone from where he lived for many reasons, voluntarily or compulsively, short or long-termly, to another place. The Anatolian territory has been the path of great small immigration movements throughout history, and has been the home of these immigrations from time to time. Civilizations have been destroyed, and new ones have risen. At the same time, cultures, languages have changed and have sometimes become wealthy and sometimes assimilated by influencing each other. From the establishment of the Ottoman State to the period of the Republic, the cultural development of Anadolu, where many migrations occurred, was achieved thanks to the ability of different communities to live together. From the date of the Republic's proclamation in 1923 to the present day, migrants, migrants and refugees from different countries, from different countries to Turkey, have been included in the important topics of the government's agenda, both administrative and economic. The study determined the boundaries of 174,999 migrants between 1923 and 1945. During this period, the reasons for migration from Bulgaria, Yugoslavia, Romania, Greece to Turkey, the living conditions in the migration countries, the measures taken by the Republic of Turkey in relation to the subject, the policy it applies and the problems the migrants experience.
Alan : Sağlık Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|