Bu yazı kapsamında başta gerçeklik olmak üzere, kavramlar ve kavramın ürettiği bir alan olarak eylemler ve bu alanın içinde nelerin yer alacağı ve alamayacağı, nelerin mekana nesne olabileceğini ve olamayacağını belirleyen etkenler ele alınacaktır.Varolan her şeyin anlamı ve değeri, onların ortaya çıkardıkları sonuçların toplamıdır. Nesne algılayan bir varlıktan bağımsız, salt fiziksel özellikler üzerinden; belli bir ağırlığı, kitlesi, oylumu, rengi, maddesi olan her türlü cansız varlık olarak, sadece algılananların olduğunu, algılanmayanın olmadığını söyleyen felsefi akımlar üzerinden tanımlanırsa öznenin, kişinin dışında kalan, dış dünyanın bir parçası olarak bilincin karşısında duran her konu, her şey olarak tanımlanabilir. Tecrübe sonucu doğru yargılara ulaşmak ya da yanlış olan yargıyı düzeltmek için kendisiyle etkileşime girilen bir arayüz olarak mekan istisnasız olarak her zaman algılayan varlıklar olmasa da mekan diye bir gerçek varolabilirmiş gibi tasarlanır. Modern dönemin tasarımcısı için tasarlama eylemi; bir işlev-estetik örüntüsü oluşturan – ya da oluşturmak zorunda olduğunu varsaydığı – kavramlar arasındaki tutarlılığı sağlamaktır. Bu tutarlılığı sağlamayan kavram ve nesneler örüntüden atılmalı, yalnızca kendi buyurduğu örüntüyle tutarlı olabilecek olan kavram ve nesneler eylemleri belirlemelidir. Bu görüş doğrultusunda bakıldığında, bir mekanın (ya da tasarımın) doğruluğunu belirleyen tek şey, kavramın içerisinde yer alacağı örüntünün diğer öğeleriyle tutarlılığı olacaktır.
Alan : Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|