Ekonomik gelişme, yönetime dair demokratikleşme ve siyasi istikrar kavramıyla birlikte anılmakta, söz konusu unsurların doğrudan ya da dolaylı etkisine vurgu yapılmaktadır. Her ne kadar genel geçer bir çıkarım söz konusu değilse de demokratikleşmenin ekonomik gelişmeyi etkilediği kabul edilen ve desteklenen görüşler arasındadır. Ancak demokratikleşmenin doğrudan ekonomik gelişmeye katkı sağladığı net olarak belirtilmemekte, daha çok dolaylı bir katkı sağladığı ifade edilmektedir. Diğer taraftan ekonomik gelişmenin ise demokratikleşmeye aynı şekilde katkı sağladığı savunulan görüşler arasındadır. Bu bağlamda, aksi görüşler mevcut olsa da, demokrasi ve ekonomik gelişme unsurlarının birbirini pozitif yönde etkilediği söylenebilmektedir. Siyasi istikrarın ise ekonomik gelişme üzerinde daha net bir etkisi olduğu literatürde kabul edilen bir görüştür. Siyasi istikrarsızlık durumu, öngörülebilirliği azaltması, özellikle yatırımlar açısından güvenilir olmayan bir konjonktür yaratması yanı sıra beşerî sermayenin kaybına neden olması gibi nedenlerle ekonomik gelişmeyi negatif yönde etkilemektedir. Siyasi istikrarın hâkim olduğu ülkelerde ise ekonomik gelişmeyi pozitif yönde ve doğrudan etkilediği kabul edilen bir görüştür. Siyasi istikrarın yarattığı öngörülebilirlik ortamı, yerli ve yabancı yatırımların artmasını, daha uzun ve verimli projelerin hayata geçirilmesini, beşeri sermaye kaybının azalmasını, kamu kaynaklarının artmasını beraberinde getirmekte ve bu durum da ekonomik gelişmeyi doğrudan etkilemektedir. Bu çalışmada ekonomi, demokrasi ve istikrar arasındaki etkileşimin anlaşılabilmesi açısından öncelikle demokrasi ve ekonomi ilişkisi ele alınmış daha sonra siyasi istikrar ve ekonomik gelişme unsurları arasındaki ilişki tartışılmıştır. Bu teorik çerçeveden sonra Türkiye’de 2002-2019 yılları arasında yaşanan ekonomik ve demokratik değişimler ele alınmış, Türkiye özelinde ekonomik gelişme, demokrasi ve siyasi istikrar unsurlarının etkileşimi değerlendirilmiştir. 2019 sonrası dönem, COVİD-19 pandemisinin yarattığı olumsuz iktisadi koşullardan dolayı doğru bir değerlendirme yapılamayacağı için konu dışı bırakılmıştır.
Ekonomik gelişme, yönetime dair demokratikleşme ve siyasi istikrar kavramıyla birlikte anılmakta, söz konusu unsurların doğrudan ya da dolaylı etkisine vurgu yapılmaktadır. Her ne kadar genel geçer bir çıkarım söz konusu değilse de demokratikleşmenin ekonomik gelişmeyi etkilediği kabul edilen ve desteklenen görüşler arasındadır. Ancak demokratikleşmenin doğrudan ekonomik gelişmeye katkı sağladığı net olarak belirtilmemekte, daha çok dolaylı bir katkı sağladığı ifade edilmektedir. Diğer taraftan ekonomik gelişmenin ise demokratikleşmeye aynı şekilde katkı sağladığı savunulan görüşler arasındadır. Bu bağlamda, aksi görüşler mevcut olsa da, demokrasi ve ekonomik gelişme unsurlarının birbirini pozitif yönde etkilediği söylenebilmektedir. Siyasi istikrarın ise ekonomik gelişme üzerinde daha net bir etkisi olduğu literatürde kabul edilen bir görüştür. Siyasi istikrarsızlık durumu, öngörülebilirliği azaltması, özellikle yatırımlar açısından güvenilir olmayan bir konjonktür yaratması yanı sıra beşerî sermayenin kaybına neden olması gibi nedenlerle ekonomik gelişmeyi negatif yönde etkilemektedir. Siyasi istikrarın hâkim olduğu ülkelerde ise ekonomik gelişmeyi pozitif yönde ve doğrudan etkilediği kabul edilen bir görüştür. Siyasi istikrarın yarattığı öngörülebilirlik ortamı, yerli ve yabancı yatırımların artmasını, daha uzun ve verimli projelerin hayata geçirilmesini, beşeri sermaye kaybının azalmasını, kamu kaynaklarının artmasını beraberinde getirmekte ve bu durum da ekonomik gelişmeyi doğrudan etkilemektedir. Bu çalışmada ekonomi, demokrasi ve istikrar arasındaki etkileşimin anlaşılabilmesi açısından öncelikle demokrasi ve ekonomi ilişkisi ele alınmış daha sonra siyasi istikrar ve ekonomik gelişme unsurları arasındaki ilişki tartışılmıştır. Bu teorik çerçeveden sonra Türkiye’de 2002-2019 yılları arasında yaşanan ekonomik ve demokratik değişimler ele alınmış, Türkiye özelinde ekonomik gelişme, demokrasi ve siyasi istikrar unsurlarının etkileşimi değerlendirilmiştir. 2019 sonrası dönem, COVİD-19 pandemisinin yarattığı olumsuz iktisadi koşullardan dolayı doğru bir değerlendirme yapılamayacağı için konu dışı bırakılmıştır.
Economic development is referred to along with the concepts of democratization and political stability in governance, with emphasis on the direct or indirect impact of the elements concerned. Although it is not a general outcome, it is among the views that democracy affects economic development and is accepted and supported. However, it is not clear that democratization contributes directly to economic development, it is said that it contributes more indirectly. On the other hand, economic development is one of the defended views that contributes in the same way to democracy. In this context, although opposite views exist, it can be said that the elements of democracy and economic development have a positive impact on each other. Political stability is a view that is accepted in literature that has a clearer impact on economic development. Political instability has a negative impact on economic development for reasons such as the reduction of predictability, the creation of an unreliable context, especially in terms of investments, as well as the loss of human capital. In countries where political stability is dominated, it is a recognized view that economic development has a positive and direct impact. The environment of predictability created by political stability brings the increase in domestic and foreign investments, the implementation of longer and more efficient projects, the reduction of human capital losses, the increase in public resources, and this also directly affects economic development. This study discussed the relationship between democracy, democracy, and economic stability, and then discussed the relationship between political stability and economic development. After this theoretical framework, the economic and democratic changes in Turkey between 2002 and 2019 have been discussed, and the interaction of the elements of economic development, democracy and political stability in Turkey has been assessed. The post 2019 period has been dismissed because the negative economic conditions caused by the COVID-19 pandemic will not be properly assessed.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|