Takip edebildiğimiz eski dönemlerden başlamak üzere, Türk kültüründe, “mutlak sadakat” ve “değişmez güven” ifadesi olarak pek çok tören ve bu törenler temelinde geliştirilmiş pek çok dilsel kavrama tanık oluruz. Bu törenlerden biri de “kan kardeşliği”nin ilan edildiği yemin veya ant içme törenidir. Kan kardeşliğinin ilanından sonra Türk diline “kan kardeşi” kavramı da yerleşmiştir. Mutlak bağlılık ve sadakatin hem ilanı hem de uygulanması amacıyla kan bağı olmayan iki kişi tanıkların huzurunda bir araya gelirler. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra, bu iki kişi birbirlerinin kardeşi olduklarına ve ebediyen birbirlerine sadık olacaklarına dair yemin ederler. Yemin sırasında çeşitli ritüeller veya uygulamalarla bu bağ mühürlenir. Kan kardeşliği mührü, “kan” gibi hayati öneme sahip bir unsur ile vurulduğu için, içilen bu ant ancak ölümle bozulabilir. Bugün Anadolu’da ve hemen hemen tüm çağdaş Türklerde çok iyi bilinen “kan kardeşliği”nin geçmişi, proto-Türklere kadar gidiyor olmalıdır. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, kan kardeşliğinin kökenini, kan akıtmaya dayalı törenlere dayandırmaktadır. Bu törenlerde, akıtılan kan karşılıklı içilir veya kanatılan vücut bölümleri birleştirilerek kanın karışması sağlanır. Bu şekilde iki yabancının kanı birleşir ve “teklik” gerçekleşir. Bununla birlikte, “kan kardeşliği” kavramını sadece bu törenlere indirgeyerek açıklamak ve “kan” sözcüğünü de bu törenlerde “akıtılan kana” bağlamak doğru olmayabilir. Belki de bu kavramda geçen “kan” sözcüğünün başka bir açıklaması vardır. Bu konuyu daha detaylı ele almak ve varsa başka ihtimalleri de değerlendirmek gerekir. Çalışmamızda, öncelikle, kan kardeşliğinin bir kültürel değer olarak ortaya çıkış süreci ortaya konmuştur. İkinci olarak, “kan kardeşi” söz öbeğindeki “kan” sözcüğü, karşıladığı kavram temelinde ele alınmış ve bu sözcüğün, insan vücudundaki hayati sıvı anlamına başka bir sözcükten evirilmiş olabileceği değerlendirilmiştir. Bunun için, söz öbeğindeki kan’ın zaman içinde kaŋ “baba” sözcüğünden kan “hayati sıvı” sözcüğüne doğru evrilmiş olabileceği tezi ortaya atılmıştır.
Starting from the ancient periods we can follow, in the Turkish culture, we are witnessing many ceremonies and many linguistic concepts developed on the basis of these ceremonies as the expression of "complete loyalty" and "unchanging confidence". One of these ceremonies is the swear or swear ceremony in which the "blood brotherhood" is proclaimed. After the proclamation of the Blood Brotherhood, the concept of "blood brother" was also placed in the Turkish language. Two persons without a blood bond for the purposes of both the proclamation and implementation of absolute devotion and loyalty are gathered before witnesses. After the necessary preparations are made, these two men swear that they are brothers and sisters and will be faithful to each other forever. During the swear, this connection is sealed with various rituals or practices. Since the blood brotherhood seal is shot with a vital element such as "blood", this drinking gift can only be destroyed by death. Today, the history of the very well-known "blood brotherhood" in Anadolu and almost all of the contemporary Turks must go to the proto-Turks. Research on the subject is based on the origins of blood fraternity, on ceremonies based on blood flow. During these ceremonies, the flowed blood is mixed with each other or the winged parts of the body are combined. In this way, the blood of two strangers unites and the "unity" occurs. However, it may not be correct to explain the concept of "blood brotherhood" only by downloading to these ceremonies, and to link the word "blood" in these ceremonies as well as "burned blood". Per
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|