Medeniyet tarihine baktığımızda her medeniyetin bir veya birkaç şahsiyet ile özdeşleştirildiği görülür. Türk-İslam Medeniyetinin ilk akla gelen sembol şahsiyetlerinden biri hiç şüphesiz Yûnus Emre'dir. Yûnus Emre'nin gündelik bir dilden türettiği yüksek mana ve hikmet dili dünya var oldukça insanlığa yol göstermeye devam edecektir. O, sade ve gösterişten uzak bir dil ve üslup ile en yüksek hakikatleri ifade etmiştir. Bu yolla insana lâzım olan benlik bilincini inşa etmiştir. Sevgiye dayalı bir insan, toplum ve evren görüşü oluşturmuş ve temsil etmiştir. İnsanın ve varlığın özünün ilahî aşk ve rahmet olarak benimsenmesi yeni bir medeniyet tasavvuru sunmaktadır. Burada ilim, irfan ve aşk da bütünleşmektedir. Böylece Yûnus Emre öğretisinden bir tarz sevgi ve bilgelik medeniyeti tasavvuruna ulaşılmaktadır.
When we look at the history of civilization, it seems that each civilization is identified with one or more personalities. One of the first symbolic characters of the Turkish-Islamic civilization is undoubtedly Yûnus Emre. The high man and wisdom language derived from a daily language by Yûnus Emre will continue to guide humanity to the very world. He expressed the highest truths with a simple and distant language and the highest word. This is the way man has built the self-consciousness. A love-based man has created and represented the view of society and the universe. The adoption of the essence of man and existence as divine love and mercy offers a new image of civilization. There science, irfan and love are integrated. Thus, from the command of Judah, a kind of love and wisdom civilization is achieved.
Alan : Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|