Amaç: Klinik lokalize prostat kanserli hastalarda yüksek Gleason skorlu (GS) (≥7) hastaların öngörülmesinde parmakla rektal muayene (PRM), total prostat spesifik antijen (PSA), serbest PSA yüzdesi (%f PSA) ve PSA dansitesinin (PSAD) önemini araştırmak. Yöntem ve gereçler: Klinik lokalize prostat kanseri nedeniyle radikal prostatektomi yapılmış olan 225 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar radikal prostatektomi GS’larına göre 2 gruba ayrıldı; grup 1 GS < 6 (n = 170), grup 2 GS ≥ 7 (n = 55) hastalardan oluştu. İki grup yüksek Gleason skorunun öngörülmesinde potansiyel değişkenler olan hasta yaşı, transrektal ultrason ile hesaplanan prostat volümü (Vp), PRM, PSA, % fPSA ve PSAD açılarından karşılaştırıldı. Bulgular: Grup 1 ve 2’nin ortalama yaş, PSA, % fPSA ve PSAD’leri sırasıyla; 65,23 ± 7,7 ve 65,05 ± 7,1 yıl, 11,20 ± 9,2 ve 11,09 ± 6,8 ng/mL, 16,2 ± 8,6 ve 15,5 ± 8,1, ve 0,25 ± 0,20 ve 0,28 ± 0,18 ng/mL/cc idi. İki grup ortalama yaş, PSA, % fPSA ve PSAD açılarından benzerdi (tümü için P > 0,05). Grup 2’de yer alan hastaların ortalama prostat volümü grup 1 ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı şekilde küçüktü (43,1 ± 17,01 ve 46,9 ± 17,6 mL, P = 0,043). Grup 2’deki anormal PRM’li hasta yüzdesi grup 1’den istatistiksel olarak anlamlı olarak daha azdı (% 72,7 ve % 51.2, P = 0,005). Çoklu logistik regresyon analizine göre yüksek GS’unu öngörmede sadece anormal PRM bağımsız bir faktördü. PRM’de kanser şüphesi olması yüksek GS riskini 2,82 kat arttırmaktadır. Sonuç: Klinik lokalize prostat kanserli hastalarda anormal PRM yüksek GS’unu (GS ≥ 7) öngörmede bağımsız bir göstergedir.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|