Miyosen döneme tarihlendirilen Anadolu’da 22, Yunanistan’da 30 ve İran’da 2 formasyondan ele geçen bovidlere ait taksonomik bilgiler paleobiyocoğrafik ve paleoekolojik dinamiklerle birlikte bu çalışmada analiz edilmiştir. Anadolu-İran-Yunanistan provinsindeki lokalitelerde ortak bulunan sekiz farklı bovid (Gazella cf. capricornis, Gazella sp., Miotragoceros sp.,Oioceros rothi, Palaeoreas sp., Prostrepsiceros houtumschindleri, Prostrepsiceros rotundicornis ve Tragoportax amalthea) bu bölgeler arasında büyük ölçüde paleoekolojik ve paleobiyocoğrafik benzerlikler bulunduğunu göstermektedir. Aynı zamanda bu türlerin Anadolu’nun kıtalar arası geçişte bir köprü görevini gördüğü ve bunun sonucunda da söz konusu Anadolu’da Avrupa’da temsil edildikleri seviyelerden daha yukarı seviyelerde olduğu görülmüştür. Vallesian döneme kadar sınırlı sayıda bovid ailesine ait cins ve türler mevcutken, Geç Vallesian ve Erken Turolian ile birlikte bir artış söz konusudur. Birçok bovid türünün açık otlak habitatlara daha iyi adapte olması Geç Miyosen dönemde bovidlerin hızlı bir şekilde çeşitlenmesine ve yetmiş yeni cinsin evrilmesine yol açmıştır. Anadolu’da bovid cinslerinin ve türlerinin adapte olduğu paleoçevre koşulları dikkate alınırsa, yer yer nemli ve yer yer kurak karakterdeki subtropik orman örtüsünün yanında yazın yeşil savanaların ve bazen de tamamen kuruyan step otlaklıkların yaygın olduğu anlaşılmaktadır. Geç Miyosen dönemde ise daha çok açık savana-mozaik tipi ekolojik ortamın yaygın olduğu bir coğrafya söz konusudur. Ancak bu dönem İran-Anadolu-Yunanistan arasınadaki biyoprovensinin düşünülenin aksine daha kompleks bir yapıya sahip olduğuna işaret etmektedir.
The taxonomic data of the bovids that were treated from 22 in Anatolia, 30 in Greece and 2 formations in Iran, dated by the Miyosen period, were analyzed in this study along with the paleobiocographic and paleoecological dynamics. Eight different bovids are common in locations in the province of Anadolu-Iran-Greece (Gazella cf. Capricornis, Gazella sp., Miotragoceros sp., Oioceros rothi, Palaeoreas sp., Prostrepsiceros houtumschinds, Prostrepsiceros rotundicornis and Tragoportax amalthea) indicate that there are largely paleo-ecological and paleobio-grafic similarities between these areas. At the same time, it has also been seen that these species have seen Anadolu as a bridge in the intercontinental transit, and as a result, they are at levels higher than they represent in Europe in the relevant Anadolu. While there are limited numbers of species and species belonging to the bovid family until the Vallesian period, there is an increase with the Late Vallesian and Early Turolian. The better adaptation of many bovid species to open habitats has led to the rapid diversification of bovids in the late Miyoshenic period and the evolution of seventy new species. If it is taken into account the paleo environmental conditions in which bovid species and species are adapted in Anatolia, it is clear that the ground is moist and the ground is dry, along with the subtropical forest cover in the nature of the ground, the summer green savannas and sometimes fully dry step stains are common. In the late Miyosen period, it is a geography where more open savana-mozaic-type ecological environment is common. But this period indicates that the bioprovence between Iran-Anadolu-Greece has a more complex structure, unlike thought.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|