Klasik Türk şiirinde İran ve Arap tesirinin henüz yoğun olarak hissedilmediği, şairlerin daha yerli, daha milli bir görünüm arz ettiği XIV ile XV. yüzyıllarda vücuda getirilmiş divanlar incelendiğinde tabiat unsurlarının bu divanlarda çokça yer tuttuğu görülür. Bu yüzyıllar, yaklaşık altı asır sürecek olan klasik Türk şiirinde mazmun, benzetme ve hayal dünyalarının temellendirildiği dönemdir. Daha çok Türkçe kelimelerle hayat bulan bu benzetme ve hayal dünyası, çevreyi anlama ve anlamlandırma gayretinin bir ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazımızda XIV ve XV. yüzyıllardaki divanlarda yer alan ‚koku‛ merkezli benzetme ve hayal dünyasını ortaya koymaya çalışacağız. Böylece kokunun, farklı kullanımları ortaya konulacak ve Klasik Türk şiirini daha iyi kavrama adına, onun bizlere sunduğu kültür ve sanatı anlamaya çalışacağız.
In the classical Turkish poetry, the Iranian and Arabic assertions are not yet intense, the poets offer a more indigenous, more national appearance in the XIV and XV. In the centuries, when the divans brought into the body are studied, it is seen that the elements of nature hold a lot of place in these divans. These centuries are the period in which the classical Turkish poetry, which will take about six centuries, is based on the worlds of mazmun, comparison and imagination. This comparison and imagination world that lives with more Turkish words comes to us as a product of an effort to understand and understand the environment. in the XIV and XV. We will try to reveal the world of smell-centered comparison and imagination that is located in the divans of the centuries. Thus, the different uses of the smell will be revealed and we will try to understand the culture and art it offers to us, in order to better understand the Classical Turkish poetry.
Alan : Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|