Bu çalışmada, yoksulluk ve dini hayat veya dindarlık ilişkisi, cami doluluk oranları açısından ele alınmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, Samsun ili merkez ilçelerindeki cami doluluk oranları ile resmi ve sivil kuruluşların yoksulluk yardımlarına dair mahalle dağılımları kıyaslanmıştır. Buna göre, resmi ve sivil yardım kuruluşlarından en çok yardım alan mahalle yoksulluk puanı en yüksek mahalle olarak kabul edilmiştir. Benzer şekilde cami doluluk oranı en yüksek mahalle de dindarlık puanı en yüksek mahalle olarak ele alınmıştır. Bu yöntem kuşkusuz yoksullukla dini hayat arasındaki ilişkiyi ölçmede tek kıstas olarak düşünülemez ancak kısmen de olsa somut verilere dayalı bir bilgi vermesi açısından anlamlı kabul edilebilir. Zira gerek cami doluluk oranlarını tespit etmek ve gerekse yardım kuruluşlarının faaliyetlerini mahallelere göre sınıflamak araştırma alanında hatırı sayılır bir emeği gerektirmiştir. Cami doluluk oranları açısından elde edilen sonuçlar, önceki bir çalışmamızın verileriyle yani bireysel namaz kılma ile gelir düzeyi arasındaki ilişkilerle de kıyaslanmıştır. Çalışmamızda kullanılan verilere göre, yoksulların dindarlık seviyelerinin zenginlere oranla daha yüksek olacağı şeklindeki klasik yaklaşım günümüz yoksulları için geçerliliğini yitirmiştir. Teorik açıdan yoksullukla dindarlık arasında en temelde iki ilişki olduğu ileri sürülmüştür. Dindarlığa olumsuz bakan yaklaşım Marksizm’e kadar götürülebilir. Bu yaklaşıma göre dindarlık yoksulluğa sebep olacak söylemlere sahiptir ve bu nedenle din baskı altına alınmalıdır. Dine olumlu bakan yaklaşıma göre ise, örneğin İslam’ın zekât kurumu bile tek başına dindarlığın yoksulluğu azaltacak temel bir görüşe sahip olduğunu ifade etmektedir. Bu iki temel teorik yaklaşımı deneysel bir çalışma ile test etmek mümkündür. Samsun kent merkezinde yaptığımız alan araştırmasının bu çalışmada da değinilen sonuçlarına göre, “yoksulluk dindarlığa, dindarlık da yoksulluğa sebep olur” şeklindeki olumsuz bakış açısının hatalı olduğu tespit edilmiştir. Adı geçen çalışma örneğine göre yoksulluk-dindarlık ilişkisi sosyo-ekonomik seviyenin yükselmesine bağlı olarak sürekli değişmektedir.
Bu çalışmada, yoksulluk ve dini hayat veya dindarlık ilişkisi, cami doluluk oranları açısından ele alınmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, Samsun ili merkez ilçelerindeki cami doluluk oranları ile resmi ve sivil kuruluşların yoksulluk yardımlarına dair mahalle dağılımları kıyaslanmıştır. Buna göre, resmi ve sivil yardım kuruluşlarından en çok yardım alan mahalle yoksulluk puanı en yüksek mahalle olarak kabul edilmiştir. Benzer şekilde cami doluluk oranı en yüksek mahalle de dindarlık puanı en yüksek mahalle olarak ele alınmıştır. Bu yöntem kuşkusuz yoksullukla dini hayat arasındaki ilişkiyi ölçmede tek kıstas olarak düşünülemez ancak kısmen de olsa somut verilere dayalı bir bilgi vermesi açısından anlamlı kabul edilebilir. Zira gerek cami doluluk oranlarını tespit etmek ve gerekse yardım kuruluşlarının faaliyetlerini mahallelere göre sınıflamak araştırma alanında hatırı sayılır bir emeği gerektirmiştir. Cami doluluk oranları açısından elde edilen sonuçlar, önceki bir çalışmamızın verileriyle yani bireysel namaz kılma ile gelir düzeyi arasındaki ilişkilerle de kıyaslanmıştır. Çalışmamızda kullanılan verilere göre, yoksulların dindarlık seviyelerinin zenginlere oranla daha yüksek olacağı şeklindeki klasik yaklaşım günümüz yoksulları için geçerliliğini yitirmiştir. Teorik açıdan yoksullukla dindarlık arasında en temelde iki ilişki olduğu ileri sürülmüştür. Dindarlığa olumsuz bakan yaklaşım Marksizm’e kadar götürülebilir. Bu yaklaşıma göre dindarlık yoksulluğa sebep olacak söylemlere sahiptir ve bu nedenle din baskı altına alınmalıdır. Dine olumlu bakan yaklaşıma göre ise, örneğin İslam’ın zekât kurumu bile tek başına dindarlığın yoksulluğu azaltacak temel bir görüşe sahip olduğunu ifade etmektedir. Bu iki temel teorik yaklaşımı deneysel bir çalışma ile test etmek mümkündür. Samsun kent merkezinde yaptığımız alan araştırmasının bu çalışmada da değinilen sonuçlarına göre, “yoksulluk dindarlığa, dindarlık da yoksulluğa sebep olur” şeklindeki olumsuz bakış açısının hatalı olduğu tespit edilmiştir. Adı geçen çalışma örneğine göre yoksulluk-dindarlık ilişkisi sosyo-ekonomik seviyenin yükselmesine bağlı olarak sürekli değişmektedir.
In this study, the relationship between poverty and religious life or religiousness was tried to be addressed from the point of view of the proportions of mosque filling. In this context, the mosque availability rates in the central districts of Samsun are compared with the neighborhood distribution of the formal and civil organizations on poverty aid. According to this, the neighborhood that receives the most aid from the official and civil aid agencies is considered the highest in poverty. Similarly, the highest number of mosques in the neighborhood is considered the highest number of religious points. This method can
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|