Bu makale, gerekçeli eylem teorisi ve davranışa yönelik tutum süreç modelini kavramsallaştırır ve bunları önceki araştırmalara entegre eder. Amaç, sosyal sermayenin örgütlerde bilgi paylaşımında önemli bir rolü olup olmadığını görmektir. Bu amaca ulaşmak için, araştırmacılar istatistiksel bir teknik olarak doğrulayıcı faktör analizi kullanarak 11 hipotezi ampirik olarak test ettiler (bu hipotezler başka ortamlarda zaten test edildiğinden dokuz tanesi doğrulandı, ikisi ilk kez test edildi). Çalışma için veriler Pakistan'ın Hayber Pakhtunkhwa eyaletindeki iki üniversitenin 114 öğretim üyesinden toplanmıştır. Sonuçlar, daha önce test edilen hipotezlerin çoğunluğunu (9'da 8) ve sosyal ağların ve paylaşılan hedeflerin bir çalışanın bilgi paylaşma isteği üzerindeki önemli katkısına dair kanıtları doğrulamıştır. Bununla birlikte, sosyal güven, çok ilginç olan ve daha derinlemesine araştırmaya ihtiyaç duyulan ters yönde önemli bir katkı göstermiştir. Benzer şekilde ilk defa test edilen 10. ve 11. hipotezler ampirik verilerle desteklenmemiştir. Bir bütün olarak, bu çalışmanın sonuçları, kuruluşlara pazarda varlığını sürdürmek için bilgi paylaşımının tartışılmaz olduğunu garanti eder. Sonuçlar ayrıca, kuruluşların bilgi paylaşımını etkilemek için daha elverişli bir atmosfer sağlaması durumunda çalışanların bilgiyi paylaşmaya istekli olduklarını açıkça ortaya koymuştur. Sonuçlar aynı zamanda güvenin mutlaklığına da meydan okumakta ve aynı zamanda olumsuz sonuçlara da yol açabilecek organizasyonların da olabileceklerini ileri sürmektedir. Sonuçların teorik olduğu kadar pratik çıkarımları da vardır. Çalışmanın bazı sınırlılıkları da bulunmaktadır.
This article concepts the theory of reasonable action and the model of the behavioral attitude process and integrates them with previous research. The aim is to see if social capital plays an important role in the sharing of information in organizations. To
This paper conceptualizes the theory-of-reasoned-action and attitude-to-behavior process model and integrates them into previous research. The target is to see whether social capital has any significant role in sharing of knowledge in organizations. To achieve the purpose, the researchers empirically tested 11 hypotheses (nine were put to validation as these hypotheses have already been tested in other settings while two were put to test for the first time) by employing confirmatory factor analysis as a statistical technique. Data for the study were collected from 114 faculty members of two universities in Khyber Pakhtunkhwa, Pakistan. The results validated the majority (8 out of the 9) of the previously tested hypotheses and evidence of the significant contribution of social networks and shared goals on an employee’s willingness of sharing knowledge. However, social trust has shown a significant contribution in the reverse direction which is very interesting and needs further in-depth exploration. Similarly, hypotheses 10 and 11, which were put to test for the first time, were not supported by the empirical data. As a whole, the results of this study warrant organizations that knowledge sharing is indisputable for remaining viable in the market. The results have also made this evident that employees are willing to share knowledge if organizations provide a more conducive atmosphere to affect knowledge sharing. The results also challenge the absoluteness of trust and demand organizations that could have negative results as well. The results have practical as well as theoretical implications. The study has some limitations as well.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|