1971 tarihi, Çini Birleşmiş Milletlerde kimin temsil edeceği yönündeki gelişmelere, 1949 yılı ise bu temsil sorununun başlangıcı sayılabilecek bir dönüşüme işaret ediyordu. Sürece dair Türk kaynaklarının, Çin Devleti, Formoza meselesi ve Çinlilerin uluslararası hakkı üzerinde yoğunlaştığı görülmekteydi. Ayrıştırıcı bir tartışma alanından ziyade, Sun Yat-Senden sonra, Çinde sisteme dair iki temel yorum, milliyetçi Çin ile komünist Çin (Çan Kay-Şek, Mao güçleri) arasında yaşanan İç Savaş (1926-1949) nedeniyle bozulan huzura tekrar kavuşulması beklentisi söz konusuydu. Amerika-Sovyet Rusya rekabeti ve bunun Çin üzerindeki yansımalarından da endişe duyulmuştu. BMde Çini, Milliyetçi Çinin yerine Kızıl Çinin temsil etmesi yönündeki teklifler, 1970 yılına kadar red olunmuştu. 1970den itibaren, Kıta Çinini tanıyan ülkelerin sayısı artarken, Formoza ile ilişki sürdüren ülkelerin sayısı ise azalmıştı. Fakat en büyük değişim, Çinin üyeliğini Amerikanın desteklemeye karar vermesiydi. Diğer taraftan Amerikanın iki Çin veya bir Çin, bir Formoza formülü ise, Pekin ve Taypeyin itirazları nedeniyle, uygulanabilir görünmüyordu. Türk siyasi çevrelerine ve basınına göre, Kıta Çini demografisi ve sahip olduğu gücü nedeniyle uluslararası politikada bir realite olarak varolduğundan ve BMnin evrensellik ilkesinin de gereği olarak, BM teşkilatının dışında kalmamalıydı. Nihat Erimin başbakanlığı sürecinde, 5 Ağustos 1971de, Türkiye Çin Halk Cumhuriyetini tanıdı ve ardından da Formozadaki Milliyetçi Çin Hükümeti ile ilişkileri kesildi. 25 Ekim 1971de Çin Halk Cumhuriyetinin, yasal temsilcisi sıfatıyla, BMye alınması kararlaştırıldı ve Çan Kay-Şekin temsilcilerinin BMdeki temsili son bulmuş oldu.
The history of 1971 indicated the developments in which China would be represented in the United Nations, and 1949 was the beginning of this representative issue. The Turkish sources of the process were focused on the “Chinese State”, the “Formoza issue” and the “Chinese international law”. Instead of a distinctive debate, after Sun Yat-Sen, two basic comments on the system in China were about the expectation of regaining the peace that was broken due to the Civil War (1926-1949) between the nationalist China and the Communist China (Chan Kay-Shek, Mao forces). The US-Soviet Russia competition and its reflections on China were also concerned. The proposals to represent China and Red China instead of Nationalist China in the United Nations were rejected until 1970. Since the 1970s, the number of countries recognizing the continent China has increased, while the number of countries relating to Formoza has decreased. But the biggest change was that China decided to support the US’ membership. On the other hand, the formula of America’s “two China” or “one China, one Formoza” seemed unapplicable due to the objections of Beijing and Taipei. According to the Turkish political circles and the press, as the continent exists as a reality in international politics due to China’s demography and its power, and according to the principle of universality of the United Nations, it should not be outside the UN agency. During Nihat Erim's prime minister, on August 5, 1971, Turkey recognized the People's Republic of China, and then its relations with the Nationalist Chinese Government in Formoza were broken. On October 25, 1971, the lawful representative of the People's Republic of China was agreed to be admitted to the United Nations, and the representative of Chen Kay-Shek in the United Nations was terminated.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|