Türkler kadim yurtları Türkistan’dan Hazar Denizi’nin kuzey ve güneyini takip edip batıya doğru ilerleyerek Anadolu, Azerbaycan, Irak, İran, Kafkasya, Mısır, Balkanlar, Suriye ve Avrupa’nın içlerine kadar uzanan çok geniş bir alana yayılmışlardır. Türklerin Avrasya alanı üzerindeki bu geniş yayılışı, onların konuştukları dil üzerinde farklanmalara neden olmuş ve zamanla yeni yazı dillerini doğurmuştur. Bu yeni ortaya çıkan yazı dillerinden birisi de Batı veya Güneybatı Türkçesi diye adlandırılan Türk yazı dilidir. Adlandırılmasında çeşitli terimlerin kullanıldığı bu yeni yazı dilinin konuşurlarının Türklerin Oğuz boyuna mensup olmaları münasebetiyle bilim dünyasında bu Türk yazı diline Oğuz Türkçesi de denmiştir. Göçebe Oğuzların çabaları ile oluşan Oğuz Türkçesi, Moğol fütuhatının etkisiyle Doğu Oğuzcası (Azerbaycan Türkçesi) ve Batı Oğuzcası (Osmanlı Türkçesi) diye iki kola ayrılmıştır. Nesimi, Hatai, Fuzuli, Mir Hamza Nigârî gibi şairlerin yetiştiği Doğu Oğuzca sahası dil özellikleriyle eserler veren şairlerden birisi de Seyyîd Giryân Cemâleddîn Kazâkî’dir. Bu çalışmada daha önce (2013) tarafımızca edebî özellikleri incelenen Seyyîd Giryân Cemâleddîn Kazâkî Divanı’nın dil ve imlâ özellikleri incelenmeye çalışılacaktır. 19. yüzyılın son yıllarında kaleme alınan ve imlâ bakımından bir tutarlılık arz etmeyen bu
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|