Türkmen Türkçesi Oğuz grubu Türk dillerinin doğu kolunu, Türkiye Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi ise batı kolunu teşkil eder. Oğuz Türklerinin bir bölümü 17. yüzyıla kadar Anadolu, Suriye, İran ve Irak coğrafyasında aynı edebî dili kullanmışlardır. Bu yüzyıldan sonra Azerbaycan Türkçesi ile Osmanlı Türkçesi farklı iki edebî dil oluşturmuştur. Türkmen Türkleri ise 18. yüzyıla kadar Orta Asya Türklerinin müşterek yazı dili olan Çağatay Türkçesini kullanmışlardır. 18. yüzyıldan sonra ise Türkmen şair ve yazarları Türkmen Türkçesinin temelini teşkil eden eserler vücuda getirmişlerdir. Türkmen Türkçesinin temelini günümüzde Teke, Yomud, Ersarı, Çavdur, Sarık, Salur, Gökleñ boyları ile bu boylara bağlı oymakların dil ürünleri içerir. Modern Türkmen edebî dili temelde Ahal ve Marı’da konuşulan ağızların teşkil ettiği Teke ağzına dayanmaktadır. Türkmenler Oğuzların boy birlikleri anlayışına bağlı olarak uzunca bir süre yazılı edebiyata sahip olamamışlardır. Bu nedenle 13. yüzyıldan itibaren eski Oğuz geleneğine bağlı zengin bir sözlü halk edebiyatı ürünlerine sahip olmuşlardır. Türkmen Türkçesinde Oğuz grubu Türk yazı dillerinin ses ve şekil bilgisi hususiyetlerinin büyük bir kısmı görülmesinin yanında Doğu Türkçesinin belirgin bazı özellikleri de görülür. Batı Grubu Türk yazı dilleri içerinde yer alan Türkmen Türkçesinde uzun yıllar Kıpçak ve Çağatay yazı dillerinin etkisi söz konusu olduğundan dolayı Türkiye Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesinde görülen ses değişikliklerinin bir bölümü bu yazı dilinde gerçekleşmemiştir. Bu nedenle kuzey ve doğu grubu Türk yazı dillerinde korunan fonetik unsurların büyük bir kısmı Türkmen Türkçesinde de korunmaya devam etmiştir. Bu makalede Türkmen Türkçesinde korunan bu fonetik unsurlar örneklerle karşılaştırmalı bir yöntemle belirtilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|