Edward Fowler, Feodal Japonya’daki kast sisteminin dışında bulunan burakuminlerin Japon Edebiyat’nda tasvirlerini araştıran bir araştırmacıdır. Fowler’ın araştırmalarına göre, burakuminlerin yaşamlarına yabancı yazarlar, burakuminlerin ana akım Japonlardan farklı göründüklerini, onlardan farklı düşündüklerini ve farklı yaşadıklarını düşünmektedir. Yabancılara göre, burakuminler çok ağır koşullar altında yaşamaktadırlar. Ayrıca, burakuminler her zaman kaybedenlerdir. Son olarak, burakumin sınıfı dışındaki yazarlar burakuminler hakkında kurgular yazarlar ve kurgularında, insanların burakuminlere ayrımcılık yaptıklarını anlatırlar. Bu dört ana argüman Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanında desteklenmektedir. Romana göre, 1950 Türkiye’sinde bir kast sistemi olmamasına rağmen, şehirli ve köylü ayrımı çok belirgindir. Para kazanmak ve daha iyi yaşam standartlarına sahip olmak için şehre göçmüş köylüler, şehirliler tarafından ağır bir ayrımcılığa maruz bırakılmaktadırlar. Bu ayrımcılığın başlıca sebepleri, köylülerin şehirlileri kendilerinden çok üstün varlıklar olarak görmeleri, şehirlilerin de köylüleri kendilerinden çok aşağıda varlıklar olarak görmeleri olarak söylenebilir. Bu çalışmada, Orhan Kemal’in ünlü romanı Bereketli Topraklar Üzerinde’de anlatılan, para kazanmak ve daha iyi yaşam standartlarına sahip olmak için köylerinden Adana’ya göç eden üç arkadaşın şehirde yaşadıkları sorunlar analiz edilmiştir. Ayrıca, bu analizler feodal Japonya’da bulunan kast sisteminin dışında kalan ve toplumun en alt sınıfında bulunan burakumin sınıfındaki insanların Japon Edebiyatı’ndaki tasvirleri ile de karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma, Fowler’ın Japon Edebiyatı’nda burakuminlerin tasvir edilmesi konusundaki argümanları temel alınarak yapılmıştır. Romanda Orhan Kemal, kendisi köy yaşamına ve köylülere yabancı olmasına rağmen Fowler’ın argümanında burakuminlerin yabancılar tarafından olumsuz tasvir edilmesi gibi, şehirdeki göçmen köylüleri tek taraflı olarak olumsuz tasvir etmiştir. Sonuç olarak, çok farklı toplumlar olsa da Japonya’daki burakuminlerin ve 1950 Türkiye’sindeki şehre göçmüş köylülerin benzer deneyimler yaşadıkları görülmektedir.
Edward Fowler is a researcher who explores the images of the burakumins outside the feudal system in Japan in Japan Literature. According to Fowler’s research, foreign writers think that the life of the burakumins is different from the mainstream of the burakumins, they think different from them, and they live different. According to the foreigners, the buracumins live in very heavy conditions. In addition, the buracumins are always losers. Finally, writers outside the burakumin class write fiction about the burakumin, and in their fiction they tell that people discriminate against the burakumin. These four main arguments are supported in Orhan Kemal's novel On the Blessed Land. According to the novel, although there is no cast system in the 1950s in Turkey, the urban and rural differences are very clear. Farmers who migrated to the city to earn money and have better standards of living are subjected to severe discrimination by the urban residents. The main reasons for this discrimination can be said to be that the peasants see the urban beings as much superior to themselves, and the urban beings see the peasants as much lower to themselves. In this study, Orhan Kemal's famous novel On the Blessed Land has analyzed the problems of three friends who migrated from their villages to Adana in the city to earn money and have better standards of life. Furthermore, these analyses were also compared to the images in Japanese literature of people of the bourgeois class who remained outside the cast system found in the feudal Japan and found in the lower class of society. This comparison was made on the basis of Fowler's arguments on the illustration of the Burakumins in Japanese Literature. In the novel, Orhan Kemal, though he is stranger to the rural life and to the peasants, has unilaterally negatively depicted the immigrant peasants in the city, such as the negative representation of the burakumins by foreigners in Fowler's argument. As a result, it appears that, although there are very different communities, the Burakumins in Japan and the peasants who migrated to the city in 1950 in Turkey experience similar experiences.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|