Tarih boyunca Yükseköğretim Kurumları ve öğrenci algısı, ortaya çıktığı ilk andan itibaren dönemsel olarak farklılık göstermiştir. Yükseköğretim Kurumları genellikle devlet tarafından veya dernek, vakıf, şirket gibi özel kurumların inisiyatifiyle kurulur ve bireylerin ana akım toplum yapısı içerisinde kurumların devamlılığını sağlamak için ihtiyaç duydukları belirli bilgilerin verildiği yerlerdir. Bazı üniversiteler öğrencilerinden belirli bir yıllık öğrenim ücreti talep ederken, diğer üniversiteler onlara ücretsiz eğitim vermektedir. Bu ayrım, öğrencilerin üniversite algısını farklılaştıran en temel unsurdur. Piyasalaşma olgusu Yükseköğretim Kurumlarınıda kapsayarak yıllar içinde daha kapsamlı ve daha belirgin hale gelmiştir. Yükseköğretim Kurumlarıda dahil olmak üzere öğrencilerin müşteri olarak beklentilerine ve isteklerine öncelik veren hesap verebilirlik yapısı ortaya çıktığından, piyasalaşma bu bağlamda önemli bir değişikliğe yol açmıştır. Yüksek öğrenim için piyasalaşma savunucuları, yüksek öğrenime yönelik büyük ölçekli devlet desteğinin artık sürdürülebilir ve geriletici olmadığını, yüksek öğrenim için cömert hükümet fonlarının adil fırsat, üretkenlik ve kaliteden ödün verdiğini savunmaktadır. Piyasalaşmanın birçok Yükseköğretim Kurumunun karşılaştığı finansman sorununa bir çözüm olduğu kadar, verimsizlik, eşitsizlik ve düşük kalite sorunları için de çözüm olabileceği düşünülmektedir. Öte yandan öğrenciye yaklaşımlara bakıldığında öğrencileri vatandaş, müşteri ve tüketici olarak gören üç algıdan bahsetmek mümkündür. Bu çalışma, Yükseköğretim Kurumlarının anlayışını ve öğrencilere tüketici veya müşteri olarak yaklaşımını değiştirmek için piyasalaştırma çerçevesinde öğrenci rollerindeki değişiklikleri ele almaktadır.
Tarih boyunca Yükseköğretim Kurumları ve öğrenci algısı, ortaya çıktığı ilk andan itibaren dönemsel olarak farklılık göstermiştir. Yükseköğretim Kurumları genellikle devlet tarafından veya dernek, vakıf, şirket gibi özel kurumların inisiyatifiyle kurulur ve bireylerin ana akım toplum yapısı içerisinde kurumların devamlılığını sağlamak için ihtiyaç duydukları belirli bilgilerin verildiği yerlerdir. Bazı üniversiteler öğrencilerinden belirli bir yıllık öğrenim ücreti talep ederken, diğer üniversiteler onlara ücretsiz eğitim vermektedir. Bu ayrım, öğrencilerin üniversite algısını farklılaştıran en temel unsurdur. Piyasalaşma olgusu Yükseköğretim Kurumlarınıda kapsayarak yıllar içinde daha kapsamlı ve daha belirgin hale gelmiştir. Yükseköğretim Kurumlarıda dahil olmak üzere öğrencilerin müşteri olarak beklentilerine ve isteklerine öncelik veren hesap verebilirlik yapısı ortaya çıktığından, piyasalaşma bu bağlamda önemli bir değişikliğe yol açmıştır. Yüksek öğrenim için piyasalaşma savunucuları, yüksek öğrenime yönelik büyük ölçekli devlet desteğinin artık sürdürülebilir ve geriletici olmadığını, yüksek öğrenim için cömert hükümet fonlarının adil fırsat, üretkenlik ve kaliteden ödün verdiğini savunmaktadır. Piyasalaşmanın birçok Yükseköğretim Kurumunun karşılaştığı finansman sorununa bir çözüm olduğu kadar, verimsizlik, eşitsizlik ve düşük kalite sorunları için de çözüm olabileceği düşünülmektedir. Öte yandan öğrenciye yaklaşımlara bakıldığında öğrencileri vatandaş, müşteri ve tüketici olarak gören üç algıdan bahsetmek mümkündür. Bu çalışma, Yükseköğretim Kurumlarının anlayışını ve öğrencilere tüketici veya müşteri olarak yaklaşımını değiştirmek için piyasalaştırma çerçevesinde öğrenci rollerindeki değişiklikleri ele almaktadır.
Alan : Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|