Günümüzde şehirler, dünya nüfusunun yaklaşık yarısına ve ekonomik çıktısının dörtte üçüne ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle son yirmi yılda dünyanın kentsel nüfusu hızla artmaya devam ederken, şehirlerde başlayan ve diğer bölgelere yayılan çevresel tahribat, görülmemiş bir düzeye ulaşmıştır. Bu nedenle kentsel gelişimi kontrol altına almak ve sağlıklı bir yapıya kavuşturmak için BM tarafından sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirlenmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma için Gündem 2030'un bir parçasını da oluşturan Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin öngördüğü dönüşüm daha sürdürülebilir bir merkez olarak şehirlere dikkat edilmesini gerektirmektedir. Küresel düzeyde toplam 17 ana hedeften oluşan bu gündemin 11 numaralı hedefi, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar üzerine odaklanmakta ve şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu hedef toplumsal kalkınmanın yerelden başlaması gerektiği iddiasına da bir cevap niteliği taşımakta ve kentsel kalkınmanın topyekün kalkınmanın ana itici gücü olacağına işaret etmektedir.
Günümüzde şehirler, dünya nüfusunun yaklaşık yarısına ve ekonomik çıktısının dörtte üçüne ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle son yirmi yılda dünyanın kentsel nüfusu hızla artmaya devam ederken, şehirlerde başlayan ve diğer bölgelere yayılan çevresel tahribat, görülmemiş bir düzeye ulaşmıştır. Bu nedenle kentsel gelişimi kontrol altına almak ve sağlıklı bir yapıya kavuşturmak için BM tarafından sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirlenmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma için Gündem 2030'un bir parçasını da oluşturan Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin öngördüğü dönüşüm daha sürdürülebilir bir merkez olarak şehirlere dikkat edilmesini gerektirmektedir. Küresel düzeyde toplam 17 ana hedeften oluşan bu gündemin 11 numaralı hedefi, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar üzerine odaklanmakta ve şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu hedef toplumsal kalkınmanın yerelden başlaması gerektiği iddiasına da bir cevap niteliği taşımakta ve kentsel kalkınmanın topyekün kalkınmanın ana itici gücü olacağına işaret etmektedir.
Today, cities are home to approximately half of the world’s population and three-thirds of its economic output. Especially over the past twenty years, while the world’s urban population has continued to grow rapidly, environmental damage that began in cities and spread to other regions has reached an unprecedented level. Therefore, the United Nations has established sustainable development goals to control urban development and bring it to a healthy structure. The transformation, which is also part of the 2030 Agenda for Sustainable Development, requires the attention of cities as a more sustainable center. The agenda’s 11th goal, consisting of a total of 17 main objectives globally, focuses on Sustainable Cities and Communities and aims to make cities and human settlements comprehensive, safe, sustainable and sustainable. This goal also has a response to the claim that social development should start from the local and indicates that urban development will be the main driving force of the topic of development.
Alan : Eğitim Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|