Çalışmanın amacı cam tavan sendromunun kadınların çalışmasına karşı tutum üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaçla ilgili literatür taranarak üç hipotez oluşturulmuştur. Kurgulanan hipotezleri test etmek için bulgulara geçerlilik ve güvenilirlik analizleri, açımlayıcı faktör analizi, korelasyon ve lineer regresyon analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları, cam tavan sendromunun boyutları ile kadınların çalışmasına yönelik tutum arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir Yine bulgulara göre cam tavan sendromunun vazgeçme boyutu kadın çalışmasına karşı tutumun %32,1’ini, kabullenme boyutu ise %14,8’sini açıklamaktadır. Ancak inkâr boyutunun (p:0,01<0,487) kadınların çalışmasına karşı tutum üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı görülmektedir. Literatürde cam tavanın dayanıklılık ve inkâr boyutları iyimser yaklaşım vazgeçme ve kabullenme boyutları ise karamsar yaklaşım olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle, karamsarlığı ifade eden vazgeçme ve kabullenme boyutlarının, kadınların çalışmasına yönelik tutumlarını pozitif ve anlamlı biçimde etkilemesi, buna karşılık iyimserliği ifade eden inkâr boyutunun ise bu tutumu anlamlı biçimde etkilememesi önemli bir bulgudur. Çünkü olumsuz bir örgütsel davranışın olağan bir durum olarak algılanması (iyimserlik), diğer olumsuz davranışların da bu doğrultuda olağan olarak algılanmasına neden olabilmektedir. Bunun tersi durumda ise, bir olumsuz davranış olağandışı algılanıyorsa (kötümserlik), diğer negatif davranışlar da aynı şekilde olağandışı olarak algılanmaktadır.
The study aims to examine the effect of the glass ceiling syndrome on attitudes toward women's work. For this purpose, the relevant literature was searched and three hypotheses were formed. To test the hypothesis, validity and reliability analyses, exploratory factor analysis, correlation and linear regression analysis were done. The results show that there was a positive and significant relationship between the dimensions of the glass ceiling syndrome and the attitude toward women's work. The resignation dimension of the glass ceiling syndrome explains 32.1% of the attitude towards women's work. The acceptance dimension explains 14.8% of the attitude towards women's work. But the denial dimension (p:0.01<0.487) does not have any significant effect. In the literature, dimensions of resilience and denial define as an optimistic approach. Also, dimensions of resignation and acceptance define as the pessimistic approach. Because of that, the dimensions of resignation and acceptance, which means pessimism, effect the attitudes of women toward their work positively and significantly. Barely the dimension of denial, which means optimism, does not effect this attitude significantly. These results can be an important finding to emphasize how women perceive the glass ceiling syndrome. Because if negative organizational behaviors perceive as a normal situation (optimism), other negative behaviors may perceive as normal. Conversely, if negative behavior is perceived as unusual (pessimism), other negative behaviors may also perceive as unusual.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|